16 Kasım 2008 Pazar

DÜNYA AIDS GÜNÜ - AIDS hakkında kısa bilgi

DÜNYA AIDS GÜNÜ - AIDS hakkında kısa bilgi

AIDS sözcük anlamı olarak edinsel (sonradan kazanılmış-doğumsal olmayan) bağışıklık yetmezliği sendromu demek oluyor. Bu hastalıkta vücudun bağışıklık sistemi tamamen çöküyor. Bağışıklık sistemi vücudu başta enfeksiyonlar olmak üzere çeşitli hastalıklara karşı koruyan bir yapı olduğu için, kişide yaşamı tehdit eden hastalıklar ortaya çıkmaya başlıyor. Hastalık etkeni HIV virüsü. Enfeksiyon oluştuktan sonra kan tetkiklerinde bu virüse karşı gelişmiş antikorlar aranıyor. Maalesef hastalığa yakalanmış bir kişi hiç bir belirti olmasa da diğer kişilere bulaştırabiliyor.
Belirtiler olarak aşırı kilo kaybı, ciddi akciğer enfeksiyonları, değişik tip kanserler, sinir sistemi hastalıkları sayılabilir. Bu belirtiler bazı kişilerde iki yıl içinde ortaya çıkabilir, bu süre 10 yıla kadar uzayabilir.
HIV (+) kişi demek bu virüsün bir şekilde bulaşmış olduğu kişi anlamına geliyor. Ancak bu kişinin gerçek AIDS tanısını alması kandaki CD4+ T hücre sayısının (virüsün tutunduğu ve yok ettiği bağışıklık hücreleri) mm3 de 200'ün altına düşmesiyle onaylanıyor. Yine kandaki HIV virüsü miktarı da arttıkça kişinin AIDS'e doğru ilerlemesi çabuklaşıyor.
Tedavide amaç kişinin kanındaki virüs miktarını azaltmaktır. Birçok hastada 12–16 haftada kandaki seviye önemsiz oranlara kadar indirilebiliyor. Ancak tedavinin gidişi kişilere göre çok farklılık gösteriyor.

Amerika'da son on yılda AIDS'e bağlı ölümlerde bir azalma izlenirken hasta sayısında belirgin bir artış olmuş. Halen 20–30 yaşları arasında 100.000 civarında hasta izleniyor.
Tedavi konusunda çalışmalar devam ediyor. Son uygulama olan üçlü tedaviden başarılı sonuçlar alınmış. ARV adı verilen bu yöntemde uygulama yine de çok zor ve pahalı. Hastalar günde 15–20 tablet yutmak zorunda kalıyor. Aşı çalışmaları şimdilik başarılı sonuçlar vermese de devam ediyor.
Güvenli cinsellik, partner sayısının sınırlı tutulması, kan nakillerinde dikkat ve ortak yaşanılan ortamlarda vücut sıvıları veya kanla temasa etmemeye azami özen gösterilmesi başlıca korunma faktörleri.


ÜLKEMİZDEKİ DURUM:

224 Sayılı Hıfzısıhha Kanununa göre AIDS bildirimi zorunlu bir hastalık ama gizlilik içinde sır saklama ilkesi ihmal edilmeden, isimsiz bildirim yapılması gerekiyor.

Türk Ceza Kanunu açısından AIDS bulaşıcı hastalıklar arasında değerlendirilmediği için hastalara resmi işlem yapılması yükümlülüğü yok.

Sağlık Bakanlığının istatistiklerinde ülkemizde toplam 1429 kayıtlı hasta belirlenmiş. 981 erkek, 448 kadın hasta. Türkiye'de hastalık 1985 yılından beri gözleniyor. Metropol iller ile turistik illerde daha fazla hasta görülmekle birlikte, hasta saptanan il sayısı da 67 lere ulaşmış. Hastaların %20si yabancı uyruklu. Ancak inanılan o ki gizlenen olgular dâhil edilebilse rakamlar çok fazla büyüyecek.

Bu konuda tek olumlu gelişme ameliyat için hastaneye yatan her hastaya HIV testi de yapılması. Eğer sonuç (+) çıkarsa, kan hakem hastane olan Refik Saydam Enstitüsüne gönderiliyor. Orada da sonuç onaylanırsa sonrası karışık.

Yine de ülkemiz gerçekten Batı ülkelerine oranla bu konuda emniyetli sayılabilir. Yine de korku yüzünden gizlenen olguların olduğunu ve şimdilik göreceli olarak az da olsa hasta sayısının giderek arttığı unutulmamalı. Ezcümle aman tedbiri elden bırakmayınız.

NOT:AIDS HASTALIĞI EN AZ İSLAM ÜLKELERİNDE GÖRÜLMEKTEDİR.İSLAM AHLAKI ZİNAYI HARAM KILMIŞTIR.BU YÜZDEN ÇARE İSLAM'DA KURTULUŞ İSLAM'I YAŞAMAKTADIR!ZİNAYA KARŞI MÜCADELE EDİLMELİDİR.

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR