BENİM EFENDİM
Elimde bir kağıt bir kurşun kalem
Yine seni yazar yazar ellerim
İsmini yazdıkça sayfacıklara
İnci inci yaşlar döker gözlerim
Ey benim Efendim gülyüzlü Nebim
Daim seni anar yürek dillerim
Ey benim baş tacım gül Peygamberim
İsmini yazarken titrer ellerim
Yüreğimde hüzün, gözlerimde nem
Her an seni yazar yazar ellerim
Sen yoksun ya ıssız bomboş bu alem
Ferman buyur sana gelmek dilerim
7 Eylül 2008 Pazar
REKLAMMATİKCOMA ÜYE OLLLL REKLAM İZLE PARA KAZAN
İNTERNETTEN PARA KAZANMA YÖNTEMLERİ BU YÖNTEMLER DENENMİŞ VE ÖDEMELERİ ALINMIŞ SİSTEMLERDİR.
SEARC-EARN :::Arama yaparak para kazan
Search-Earn sisteminden para kazanın
Merhaba. Ben internetin yeni reklam paylaşım mecrası olan ve her geçen gün büyüyen, Search-Earn'e üye oldum. Düşündüm ki tamamen ücretsiz olan bu sisteme sen de üye olmak ve kazanmak isteyebilirsin. Bu sebeple seni Search-Earn.com üyeliğine davet ediyorum.
Search-Earn'e üye olarak, internet aramalarını Search-Earn üzerinden gerçekleştirir ve karşına çıkan reklamlara her tıkladığında gelir kazanırsın. Bu sayede, arama sonuçların gene Google, Yahoo hangi arama motorunu tercih edersen oradan gelmesine rağmen, aramalarından gelir kazanırsın.
Detaylı bilgiyi Search-Earn internet sitesinden alabilirsin. Daha çok bilgi almak istersen benim referans linkime tıkla ve detaylı bilgiyi siteden edin. http://www.search-earn.com/Halil%20AKPINAR
Seninde aramıza katılman dileğimle!
REKLAMMATİK.COM MUTLAKA ÜYE OLUN.MÜŞTERİ ODAKLI REKLAMCILIKTAN SİZ DE PAYINIZA DÜŞENİ ALIN.HER REKLAM İZELEMEDE PUAN TOPLUYORSUNUZ 1000 PUAN 1 YTL 50000 PUANA ULAŞTIĞINIZDA 50 YTL HESABINIZA GÖNDERİLİYOR.
SİZİN REFERANSINIZLA ÜYE OLANLAR ÇOĞALDIKÇA ONLARIN İZLEMESİNDEN DE PUAN KAZANIYORSUNUZ...Ben bu teklifi değerlendirin derim...
SÜPER TEKLİF NEDİR? Reklam oku para kazan
SüperTeklif web sitesine üye olan kullanıcıların izinleri doğrultusunda farklı kanallardan tanıtım mesajları yayınlayan ve bu mesajlardan gelen kazançlarının belli bir kısmını kullanıcılarına dağıtan Türkiye'nin ilk web tabanlı izinli pazarlama platformudur.
Üyelik ücretsiz üstelik 5000puan hediye
Nasıl Puan kazanmaya başlayacağım?
SüperTeklif'e üye olduktan sonra, Profil ve Tercih bilgilerinizi doldurarak Puan kazanmaya başlayacaksınız. SMS,e-mail ve diğer kanallarla size göndereceğimiz tanıtım mesajlarını görüntüledikçe ve ayrıca sizin davetinizle SüperÜye olan arkadaşlarınızın okudukları mesajlar sayesinde Puan'larınızı artıracaksınız.
Okuduğum her tanıtım mesajından Puan kazanacak mıyım?
Size gönderilen ve okuduğunuz her tanıtım mesajından Puan kazanabileceksiniz. Ancak mesajların size gönderilmiş olması Puan kazanabilmeniz için yeterli değildir. Puan kazanabilmeniz için size gönderilen mesajları okumanız gerekmektedir. Yakında, tanıtım mesajlarını okumak dışında yapacağınız birtakım işlemlerden de para kazanacaksınız.
Davet göndererek nasıl daha fazla Puan kazanabilirim?
Daha fazla Puan kazanıp Puanınız’ı artırmak için üye olduktan sonra arkadaşlarınızı davet edebilir; davetinizle üye olan arkadaşlarınızın gördüğü mesajlardan kendiniz okumuş gibi Puan kazanabilirsiniz. Davetinizle üye olan arkadaşlarınızın sayısı artıp görüntüledikleri mesaj sayısı fazlalaşınca daha fazla Puan kazanacak, Puanlarınız’ı hızla artırarak kısa sürede paraya çevirebileceksiniz. Özetle, davet gönderince değil, davet ettiğiniz arkadaşlarınız üye olup reklam mesajı okumaya başladığında Puan kazanacaksınız.
Daha çok üye kazanmanın yolları
Sadece birkaç ayrıntıya dikkat ederek, şu an sahip olduğunuzdan çok daha fazla Puan kazanmayı başarmanız çok kolay! İşte size ipuçları:
· Davet linkinizi oluşturup kendi web sitenize yerleştirin.
· Davet linkini bloglarınıza ekleyin
· Davet linkinizi e-maille tanıdıklarınıza yollayın.
· Davet linkinizi forumlara, mail gruplarınıza yaptığınız gönderilerinize ekleyin.
CHAT YAPMAYI SEVİYOR MUSUNUZ? LİNKİNİZİ GÖRÜNTÜLÜ, SESLİ VEYA YAZILI CHAT YAPARKEN SÜPERTEKLİF’TEN BAHSEDİP HEMEN GÖNDERDİĞİNİZDE ARKADAŞINIZ O ANDA TIKLAYARAK HEMEN ÜYE OLABİLİR.
HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA
BU İŞLEMLER TAMAMEN YASALDIR VE HERHANGİ BİR PROGRAM İÇERMEZ YANİ GÜVENLİDİR
Sizlerle bi siteden gördüğüm ilginç bi yazıdan alınıtyı aktarıyorum..umarım ilginizi çeker..benim referansımı kullanan arkadaşlara da teşekkürler..
Kredi kartıyla alışveriş yapmaktan çekinen veya para vermek istemeyen arkadaşlar günde 5 dakikanızı ayırarak cebinizden para çıkmadan premium alma imkanı
Öncelikle bir paypal hesabımız olması gerekli...Varsa bu kısmı geçiniz.(NOT: paypal için kredi kartı gerekli değildir)
http://www.paypal.com/ adresinden " sing up " butonuna tıklayarak paypal.com a üye olmanız gerekmektedir.
Paypal Üyelik İşlemleri Resimli Anlatımı:
1) " Sing Up " Butonuna Tiklayip Üyelik islemlerine Baslayiniz
2) Ülkenizi Seciniz ve " Personal Account " Butonuna Tiklayiıp Continue butonuna tıklayıp devam ediyoruz...
3) Daha sonra çıkan formu doludurp bizden istenen bazı bilgileri giriyoruz
4) Asagidaki Resimlere Sirayla Bakarak Uyelik Formunu Doldurunuz
5) Kredi Karti Bilgilerinizi isteyen ekrana geldiğimizde Cancel diyerek o kısmı geçiyroruz.
6) Karsiniz Cikan Pencerede " Confirm E mail " Butonuna Tiklayiniz
7) E Mail Adresinize Paypal dan Gönderilen Kodu çıkan penceredeki ilgili yere yapıştırıyoruz.
Paypal işlemi tamamdır.Şimdi geçiyoruz para kazanma sitemize
http://bux.to/?r=akpinarhalil
adresine tıklıyoruz.Çıkan sayfada altta join now... diyiyoruz ve gerekli kısımları doldurup üye olunuz.
Bux.to Kullanımı
Üyelik işlemleriniz Tamamladiktan Sonra Burdan adresinden ;
-" Login " Butonuna Basarak Sisteme Giriş Yapınız.
-" Surf Ads " Butonuna Tıklayarak Size Ait O Günkü Reklam Linklerini Görececeksiniz. Bu linklere Sırayla Tek Tek Tıklayarak Çıkan Reklam Penceresindeki Üst Köşedeki 30 sn lik Geri Sayımı Beklemeniz ve Onay İsaretini Görmeniz Size Tıklama Başına 0.01 $ Kazandıracaktır.
-" My Stats " Butonuna Tıklayarak Toplam Kazancınızı Öğrenebileceksiniz. Yine Bu Bölümde Üstte Size Ait Olan Burdan Linkini Arkadaşlarınıza Gönderip Onlarıda Üye Ederseniz Onların Her Tıklamaları ile Yine 0.01 $ ( %100 Kazanç ) Para Kazanabileceksiniz!
Yani Anlaşılacağı gibi Sistemden İyi Bir Kazanç Sağlamak İçin Sisteme Yeni Üyeler Katmanız Gerekmektedir!
Örnegin;
Günlük 10 Reklama Tıklarsanız Tıklama Başına 0.01$ dan Günlük 0.1 $ Kazanacaksınız!
10 tane Eklediğiniz Arkadaşınız Olsa 100 Tıklama ve Bu da Size Günlük 1 $ Kazandıracak Bu da Size Ayda 33 $ Para Kazandıracak!
Eğer 100 Kişi Eklerseniz Bu Size Ayda 303$ Kazandıracak!
Kısacası Ne Kadar Çok Kişiyi Eklerseniz O Kadar Çok Para Kazanacaksınız!
Sistem Bu Kadar Basit!
Ne Zaman Hesabınızda 10$ veya Üstünde Para Birikirse Bu Parayı Paypal.com Hesabınıza Transfer Edebilirsiniz!
Kazandığınız Parayla net üzerinden alışveriş yapabilirsiniz...oyunlardan premium alablirsnizi...Veya online alışveriş sitelerinden istediğinizi alabilirsiniz...Hepsi bu kadar...İyi kazançlar
NOT: Sistem Denenmiş Olup % 100 Çalışmaktadır!
SEARC-EARN :::Arama yaparak para kazan
Search-Earn sisteminden para kazanın
Merhaba. Ben internetin yeni reklam paylaşım mecrası olan ve her geçen gün büyüyen, Search-Earn'e üye oldum. Düşündüm ki tamamen ücretsiz olan bu sisteme sen de üye olmak ve kazanmak isteyebilirsin. Bu sebeple seni Search-Earn.com üyeliğine davet ediyorum.
Search-Earn'e üye olarak, internet aramalarını Search-Earn üzerinden gerçekleştirir ve karşına çıkan reklamlara her tıkladığında gelir kazanırsın. Bu sayede, arama sonuçların gene Google, Yahoo hangi arama motorunu tercih edersen oradan gelmesine rağmen, aramalarından gelir kazanırsın.
Detaylı bilgiyi Search-Earn internet sitesinden alabilirsin. Daha çok bilgi almak istersen benim referans linkime tıkla ve detaylı bilgiyi siteden edin. http://www.search-earn.com/Halil%20AKPINAR
Seninde aramıza katılman dileğimle!
REKLAMMATİK.COM MUTLAKA ÜYE OLUN.MÜŞTERİ ODAKLI REKLAMCILIKTAN SİZ DE PAYINIZA DÜŞENİ ALIN.HER REKLAM İZELEMEDE PUAN TOPLUYORSUNUZ 1000 PUAN 1 YTL 50000 PUANA ULAŞTIĞINIZDA 50 YTL HESABINIZA GÖNDERİLİYOR.
SİZİN REFERANSINIZLA ÜYE OLANLAR ÇOĞALDIKÇA ONLARIN İZLEMESİNDEN DE PUAN KAZANIYORSUNUZ...Ben bu teklifi değerlendirin derim...
SÜPER TEKLİF NEDİR? Reklam oku para kazan
SüperTeklif web sitesine üye olan kullanıcıların izinleri doğrultusunda farklı kanallardan tanıtım mesajları yayınlayan ve bu mesajlardan gelen kazançlarının belli bir kısmını kullanıcılarına dağıtan Türkiye'nin ilk web tabanlı izinli pazarlama platformudur.
Üyelik ücretsiz üstelik 5000puan hediye
Nasıl Puan kazanmaya başlayacağım?
SüperTeklif'e üye olduktan sonra, Profil ve Tercih bilgilerinizi doldurarak Puan kazanmaya başlayacaksınız. SMS,e-mail ve diğer kanallarla size göndereceğimiz tanıtım mesajlarını görüntüledikçe ve ayrıca sizin davetinizle SüperÜye olan arkadaşlarınızın okudukları mesajlar sayesinde Puan'larınızı artıracaksınız.
Okuduğum her tanıtım mesajından Puan kazanacak mıyım?
Size gönderilen ve okuduğunuz her tanıtım mesajından Puan kazanabileceksiniz. Ancak mesajların size gönderilmiş olması Puan kazanabilmeniz için yeterli değildir. Puan kazanabilmeniz için size gönderilen mesajları okumanız gerekmektedir. Yakında, tanıtım mesajlarını okumak dışında yapacağınız birtakım işlemlerden de para kazanacaksınız.
Davet göndererek nasıl daha fazla Puan kazanabilirim?
Daha fazla Puan kazanıp Puanınız’ı artırmak için üye olduktan sonra arkadaşlarınızı davet edebilir; davetinizle üye olan arkadaşlarınızın gördüğü mesajlardan kendiniz okumuş gibi Puan kazanabilirsiniz. Davetinizle üye olan arkadaşlarınızın sayısı artıp görüntüledikleri mesaj sayısı fazlalaşınca daha fazla Puan kazanacak, Puanlarınız’ı hızla artırarak kısa sürede paraya çevirebileceksiniz. Özetle, davet gönderince değil, davet ettiğiniz arkadaşlarınız üye olup reklam mesajı okumaya başladığında Puan kazanacaksınız.
Daha çok üye kazanmanın yolları
Sadece birkaç ayrıntıya dikkat ederek, şu an sahip olduğunuzdan çok daha fazla Puan kazanmayı başarmanız çok kolay! İşte size ipuçları:
· Davet linkinizi oluşturup kendi web sitenize yerleştirin.
· Davet linkini bloglarınıza ekleyin
· Davet linkinizi e-maille tanıdıklarınıza yollayın.
· Davet linkinizi forumlara, mail gruplarınıza yaptığınız gönderilerinize ekleyin.
CHAT YAPMAYI SEVİYOR MUSUNUZ? LİNKİNİZİ GÖRÜNTÜLÜ, SESLİ VEYA YAZILI CHAT YAPARKEN SÜPERTEKLİF’TEN BAHSEDİP HEMEN GÖNDERDİĞİNİZDE ARKADAŞINIZ O ANDA TIKLAYARAK HEMEN ÜYE OLABİLİR.
HEMEN ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA
BU İŞLEMLER TAMAMEN YASALDIR VE HERHANGİ BİR PROGRAM İÇERMEZ YANİ GÜVENLİDİR
Sizlerle bi siteden gördüğüm ilginç bi yazıdan alınıtyı aktarıyorum..umarım ilginizi çeker..benim referansımı kullanan arkadaşlara da teşekkürler..
Kredi kartıyla alışveriş yapmaktan çekinen veya para vermek istemeyen arkadaşlar günde 5 dakikanızı ayırarak cebinizden para çıkmadan premium alma imkanı
Öncelikle bir paypal hesabımız olması gerekli...Varsa bu kısmı geçiniz.(NOT: paypal için kredi kartı gerekli değildir)
http://www.paypal.com/ adresinden " sing up " butonuna tıklayarak paypal.com a üye olmanız gerekmektedir.
Paypal Üyelik İşlemleri Resimli Anlatımı:
1) " Sing Up " Butonuna Tiklayip Üyelik islemlerine Baslayiniz
2) Ülkenizi Seciniz ve " Personal Account " Butonuna Tiklayiıp Continue butonuna tıklayıp devam ediyoruz...
3) Daha sonra çıkan formu doludurp bizden istenen bazı bilgileri giriyoruz
4) Asagidaki Resimlere Sirayla Bakarak Uyelik Formunu Doldurunuz
5) Kredi Karti Bilgilerinizi isteyen ekrana geldiğimizde Cancel diyerek o kısmı geçiyroruz.
6) Karsiniz Cikan Pencerede " Confirm E mail " Butonuna Tiklayiniz
7) E Mail Adresinize Paypal dan Gönderilen Kodu çıkan penceredeki ilgili yere yapıştırıyoruz.
Paypal işlemi tamamdır.Şimdi geçiyoruz para kazanma sitemize
http://bux.to/?r=akpinarhalil
adresine tıklıyoruz.Çıkan sayfada altta join now... diyiyoruz ve gerekli kısımları doldurup üye olunuz.
Bux.to Kullanımı
Üyelik işlemleriniz Tamamladiktan Sonra Burdan adresinden ;
-" Login " Butonuna Basarak Sisteme Giriş Yapınız.
-" Surf Ads " Butonuna Tıklayarak Size Ait O Günkü Reklam Linklerini Görececeksiniz. Bu linklere Sırayla Tek Tek Tıklayarak Çıkan Reklam Penceresindeki Üst Köşedeki 30 sn lik Geri Sayımı Beklemeniz ve Onay İsaretini Görmeniz Size Tıklama Başına 0.01 $ Kazandıracaktır.
-" My Stats " Butonuna Tıklayarak Toplam Kazancınızı Öğrenebileceksiniz. Yine Bu Bölümde Üstte Size Ait Olan Burdan Linkini Arkadaşlarınıza Gönderip Onlarıda Üye Ederseniz Onların Her Tıklamaları ile Yine 0.01 $ ( %100 Kazanç ) Para Kazanabileceksiniz!
Yani Anlaşılacağı gibi Sistemden İyi Bir Kazanç Sağlamak İçin Sisteme Yeni Üyeler Katmanız Gerekmektedir!
Örnegin;
Günlük 10 Reklama Tıklarsanız Tıklama Başına 0.01$ dan Günlük 0.1 $ Kazanacaksınız!
10 tane Eklediğiniz Arkadaşınız Olsa 100 Tıklama ve Bu da Size Günlük 1 $ Kazandıracak Bu da Size Ayda 33 $ Para Kazandıracak!
Eğer 100 Kişi Eklerseniz Bu Size Ayda 303$ Kazandıracak!
Kısacası Ne Kadar Çok Kişiyi Eklerseniz O Kadar Çok Para Kazanacaksınız!
Sistem Bu Kadar Basit!
Ne Zaman Hesabınızda 10$ veya Üstünde Para Birikirse Bu Parayı Paypal.com Hesabınıza Transfer Edebilirsiniz!
Kazandığınız Parayla net üzerinden alışveriş yapabilirsiniz...oyunlardan premium alablirsnizi...Veya online alışveriş sitelerinden istediğinizi alabilirsiniz...Hepsi bu kadar...İyi kazançlar
NOT: Sistem Denenmiş Olup % 100 Çalışmaktadır!
5 Eylül 2008 Cuma
Çile Necip Fazıl Kısakürek
Çile
Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok) un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.
Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!
Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.
Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.
Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.
Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?
Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.
Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!
Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.
Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...
Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!
Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.
Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.
Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?
Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?
Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!
Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.
Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.
Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!
Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.
Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...
Necip Fazıl Kısakürek
Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok) un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.
Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!
Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.
Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.
Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.
Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?
Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.
Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!
Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.
Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...
Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!
Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.
Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.
Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?
Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?
Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!
Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
…………………………………..
Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.
Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.
Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!
Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.
Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...
Necip Fazıl Kısakürek
Kaldırımlar 1 Necip Fazıl Kısakürek
Kaldırımlar 1
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek
Anlatamıyorum Orhan Veli Kanık
Anlatamıyorum
Ağlasam sesimi duyarmısınız
Mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum
Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyarmısınız
Mısralarımda,
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma
Ellerinizle,
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum,
Her şeyi söylemek mümkün
Epeyce yaklaşmışım duyuyorum
Anlatamıyorum
Orhan Veli Kanık
Beklenen Necip Fazıl Kısakürek
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Necip Fazıl Kısakürek
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Necip Fazıl Kısakürek
Amentü İsmet Özel
Amentü
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.
Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmıyacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
bana deha değil
belgeler gerekli
kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
gençken
peşpeşe kaç gece yıllarca
acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
bilmezdim neden bazı saatler
alaturka vakitlere ayarlı
neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
yazgı desem
kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
Tokat
aklıma niye gelmezdi
babam onbeşli olmasa.
Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
ben o yaşta koltuğumda kitaplar
işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
oysa hergün
merkep kiralayıp da kazılan kökleri
Forbes firmasına satan babamdı.
Budur
işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
işte şehirleri bayındır gösteren yalan
işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
güçbela kurduğum cümle işte bu;
ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
bile bir bir çınlayan
ihtilal haberidir
ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
nisan ayları gelince vücudu hafifletir
şahlanan grevler için kahkahalarım küstah
bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
biraz ağlayabilmek için
fotoğraflar çektirir
babam
seferberlikte mekkâredir.
İnsanın
gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
belki ruhların gölgesi
düşer de marşlara
mümkün olur babamı
varlık sancısıyla çağırmak:
Ezan sesi duyulmuyor
Haç dikilmiş minbere
Kâfir Yunan bayrak asmış
Camilere, her yere
Öyle ise gel kardeşim
Hep verelim elele
Patlatalım bombaları
Çanlar sussun her yerde
Çanlar sustu ve fakat
binlerce yılın yabancısı bir ses
değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
polistir babam
Cumhuriyetin bir kuludur
bense
anlamış değilim böyle maceralardan
ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
yalnız
coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
nüfus cüzdanımda tuhaf
ekmek damgası durur
benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
etin ıslak tadına doğru
yavaş yavaş uyanmak
çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
hırsız cenazelerine bine bine
temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
korkak dualarından cibinlikler kurarak
dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
nakışsız yaşamakları
silâhlanmak sayarak
çıkardım
boğaza tıkanan lokmanın hartasını
çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
fly Pan-Am
drink Coca-Cola
Tutun ve yüzleştirin hayatları
biri kör batakların çırpınışında kutsal
biri serkeş ama oldukça da haklı.
Ölümler
ölümlere ulanmakta ustadır
hayatsa bir başka hayata karşı.
Orada
aşk ve çocuk
birbirine katışmaz
nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
kendi tehlikesi peşinden gider insan
putların dahi damarından
aktığı güne kadar
sürdürür yorucu kovalamacayı.
Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
Nerde, hangi yöremizde zihnin
tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
takvim yapraklarının arasını dolduran
nedir o katı şey
ki gücü
gönlün dağdağasını durultacak?
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim.
(1974)
İsmet Özel
İnsan
eşref-i mahlûkattır derdi babam
bu sözün sözler içinde bir yeri vardı
ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman
bu söz asıl anlamını kavradı
geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından
geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı
kararmış rakamların yarıklarından sızarak
bu söz yüreğime kadar alçaldı
damar kesildi, kandır akacak
ama kan kesilince damardan sıcak
sımsıcak kelimeler boşandı
aşk için karnıma ve göğsüme
ölüm için yüreğime sürdüğüm ecza uçtu birden
aşk ve ölüm bana yeniden
su ve ateş ve toprak
yeniden yorumlandı.
Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmıyacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
bana deha değil
belgeler gerekli
kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza
gençken
peşpeşe kaç gece yıllarca
acıyan, yumuşak yerlerime yaslanıp uçardım
bilmezdim neden bazı saatler
alaturka vakitlere ayarlı
neden karpuz sergilerinde lüküs yanar
yazgı desem
kötü bir şey dokunmuş olurdu sanki dudaklarıma
Tokat
aklıma niye gelmezdi
babam onbeşli olmasa.
Meyan kökü kazarmış babam kırlarda
ben o yaşta koltuğumda kitaplar
işaret parmağımda zincir, cebimde sedef çakı
cebimde kırlangıçlar çılgınlık sayfaları
kafamda yasak düşünceler, Gide mesela.
Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm
her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana
gecenin anlamı tıkansın diye ıslık çalar
resimli bir kitaptan çalardım hayatımı
oysa hergün
merkep kiralayıp da kazılan kökleri
Forbes firmasına satan babamdı.
Budur
işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
işte şehirleri bayındır gösteren yalan
işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan
kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
güçbela kurduğum cümle işte bu;
ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan
tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak
bile bir bir çınlayan
ihtilal haberidir
ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu
nisan ayları gelince vücudu hafifletir
şahlanan grevler için kahkahalarım küstah
bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur
marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim
gider şehre ve şaraba yaltaklanarak
biraz ağlayabilmek için
fotoğraflar çektirir
babam
seferberlikte mekkâredir.
İnsanın
gölgesiyle tanımlandığı bir çağda
marşlara düşer belki birkaç şey açıklamak
belki ruhların gölgesi
düşer de marşlara
mümkün olur babamı
varlık sancısıyla çağırmak:
Ezan sesi duyulmuyor
Haç dikilmiş minbere
Kâfir Yunan bayrak asmış
Camilere, her yere
Öyle ise gel kardeşim
Hep verelim elele
Patlatalım bombaları
Çanlar sussun her yerde
Çanlar sustu ve fakat
binlerce yılın yabancısı bir ses
değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
polistir babam
Cumhuriyetin bir kuludur
bense
anlamış değilim böyle maceralardan
ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur
yalnız
coşkunluğu karşısında içlendiğim şadırvan
nüfus cüzdanımda tuhaf
ekmek damgası durur
benim işim bulutlar arşınlamak gün boyu
etin ıslak tadına doğru
yavaş yavaş uyanmak
çocuk kemiklerinden yelkenler yapıp
hırsız cenazelerine bine bine
temiz döşeklerin ürpertisinden çeşme
korkak dualarından cibinlikler kurarak
dokunduğum banknotlardan tiksinmeyi itiraz
nakışsız yaşamakları
silâhlanmak sayarak
çıkardım
boğaza tıkanan lokmanın hartasını
çıkınımda güneşler halka dağıtmak için
halkı suvarmak bin saçlarımda bin ırmak
ıhtırdım caddeleri meğer ki mezarlarmış
hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa
fly Pan-Am
drink Coca-Cola
Tutun ve yüzleştirin hayatları
biri kör batakların çırpınışında kutsal
biri serkeş ama oldukça da haklı.
Ölümler
ölümlere ulanmakta ustadır
hayatsa bir başka hayata karşı.
Orada
aşk ve çocuk
birbirine katışmaz
nasıl katışmıyorsa başaklara ağustos sıcağı
kendi tehlikesi peşinden gider insan
putların dahi damarından
aktığı güne kadar
sürdürür yorucu kovalamacayı.
Hanidir görklü dünya dünyalar içre doğan?
Nerde, hangi yöremizde zihnin
tunç surlardan berkitilmiş ülkesi
ağzı bayat suyla çalkanmış çocuğa rahim olan
parti broşürleri yoksa kafiyeler mi?
Hangi cisimdir açıkça bilmek isterim
takvim yapraklarının arasını dolduran
nedir o katı şey
ki gücü
gönlün dağdağasını durultacak?
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim.
(1974)
İsmet Özel
Münacaat İsmet Özel
Münacaat
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
Hata yapmak
fırsatını Adem’e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
Çeşme var,kurnası murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.
Gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
Yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.
Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
Oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladı:
Bir yakış,bir yanış tasarımı beride
öte yakada bir benî adem
her gün küsülü kaldık.
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
gençken almadın canımı,bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
İsmet Özel
Bu yaşa erdirdin beni,gençtim almadın canımı
ölmedim genç olarak ,ölmedim beni leylak
büklümlerinin içten ve dışardan
sarmaladığı günlerde
bir zamandı
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
Vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
Hata yapmak
fırsatını Adem’e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırınca çeviklik katardım gökyüzüne
bir düşü düşlere dalmaksızın kavrayarak
bulutu kapsayarak açmadan buluta içtekini
tanıdım Ademoğlu kimin nesiymiş
ter döküp soru sormak nereye sürüklermiş kişiyi.
Çeşme var,kurnası murdar
yazgım
kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi.
Gençtim ya,ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur,dalların hışırtısı da
gözyaşı,çiğ tanesi,gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim.
Vay beni leylak kokusundan çoban çevgenine
arastadan ırmaklara çarkettiren dargınlık!
Yola madem
çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım
hava bozar,yüzüm eğik giderdim yine
yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar
yola devam ederdim.
Gençtim işte şehrin o yatık raksından incinen yine bendim
gelip bana çatardı o ruh tutuşturucu yalgın
onunla ben
hep sevişecek gibi baktık birbirimize.
bir kez öpüşebilseydik dünyayı solduracaktık.
Oysa bu sürgün yeri,bu pıtraklı diyar
ne kadar korkulu yankı bulagelmiş gizlerimizde
hani yok burda yanlışı yoklayacak hiç aralık
bütün vadilere indik bir kez öpüşmek için
kalmadı hiç bir tepe çıkılmadık
eriyeydik nesteren köklerine sindiğimizce
alıcı kuş pençesiyle uçarak arınaydık
ah,bir olaydı diyorduk vakar da yoksanaydı
doğruydu böyle kan telef olmasın diye çabalamamız
ama kendi çeperlerimizi böyle kana buladık
gönendi dünya bundan istifade
dünya bayındırladı:
Bir yakış,bir yanış tasarımı beride
öte yakada bir benî adem
her gün küsülü kaldık.
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni,anladım
gençken almadın canımı,bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
İsmet Özel
2 Eylül 2008 Salı
2008-2009 TÜRK EDEBİYATI DİL VE NLATIM YILLIK PLANLARI halilakpinar.com da
AŞAĞIDAKİ BAŞLIKLARI İNDİRMEK İSTİYORSANIZ HEPSİ www.halilakpinar.com da
2008-2009 eğitim öğretim yılı çalışma takvimi
9.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı
9.sınıf Dil ve Anlatım Yıllık Planı
10.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı indir
11.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı indir
12.Sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı
12.Sınıf Dil ve Anlatım Yıllık Planı
2008 ÖSS TÜRKÇE EDEBİYAT SORULARI indir
9-10-11-12 Dil ve Anlatım Yıllık Planlar
12.SINIFLAR ÜNİVERSİTELERİ TANIYIN.ÜNİVERSİTELER SİZİ BEKLİYOR.
İLKÖĞRETİM VE LİSE TÜM DERSLERİN 2008-2009 YILLIK PLANLARI TIKLAYIN İNDİRİN
2007-2008 ÖĞRETİM YILI TÜRK EDEBİYATI VE DİL ANLATIM SINAV SORULARI
ORTALAMA YÜKSELTME VE SORUMLULUK SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
2007-2008 öğretim yılı 9.sınıf Türk Edebiyatı 2.dönem 2. yazılı
2007-2008 öğretim yılı 10.sınıf Dil ve Anlatım 2 .dönem 2 yazılı
11.Sınıf Türk edebiyatı 1.Dönem 3.Yazılı TEST(11 TM)
11.Sınıf Dil ve Anlatım 1.Dönem 2.Yazılı (11 Fen)
10.Sınıf Türk Edebiyatı 1.Dönem 2.Yazılı (10 Bilgisayar)
9.Sınıf Türk Edebiyatı 1.Dönem 3.Yazılı
2007-2008 Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem Zümresi
12 MART İSTİKLAL MARŞI'NIN KABÜLÜ VE MEHMET AKİF ERSOY
TURİZM HAFTASI DÖKÜMANLAR
*kendi yorumumla şiirler okudum indirin dinleyin.
Arif Nihat Asya-Naat İndir
Acı şiiri -Halil AKPINAR yorumu İndir
Bir gül için yüz bin dua -Halil AKPINAR Yorumu Filistinli yiğit mücahidlere ithaf İndir
2008-2009 eğitim öğretim yılı çalışma takvimi
9.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı
9.sınıf Dil ve Anlatım Yıllık Planı
10.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı indir
11.sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı indir
12.Sınıf Türk Edebiyatı Yıllık Planı
12.Sınıf Dil ve Anlatım Yıllık Planı
2008 ÖSS TÜRKÇE EDEBİYAT SORULARI indir
9-10-11-12 Dil ve Anlatım Yıllık Planlar
12.SINIFLAR ÜNİVERSİTELERİ TANIYIN.ÜNİVERSİTELER SİZİ BEKLİYOR.
İLKÖĞRETİM VE LİSE TÜM DERSLERİN 2008-2009 YILLIK PLANLARI TIKLAYIN İNDİRİN
2007-2008 ÖĞRETİM YILI TÜRK EDEBİYATI VE DİL ANLATIM SINAV SORULARI
ORTALAMA YÜKSELTME VE SORUMLULUK SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
2007-2008 öğretim yılı 9.sınıf Türk Edebiyatı 2.dönem 2. yazılı
2007-2008 öğretim yılı 10.sınıf Dil ve Anlatım 2 .dönem 2 yazılı
11.Sınıf Türk edebiyatı 1.Dönem 3.Yazılı TEST(11 TM)
11.Sınıf Dil ve Anlatım 1.Dönem 2.Yazılı (11 Fen)
10.Sınıf Türk Edebiyatı 1.Dönem 2.Yazılı (10 Bilgisayar)
9.Sınıf Türk Edebiyatı 1.Dönem 3.Yazılı
2007-2008 Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem Zümresi
12 MART İSTİKLAL MARŞI'NIN KABÜLÜ VE MEHMET AKİF ERSOY
TURİZM HAFTASI DÖKÜMANLAR
*kendi yorumumla şiirler okudum indirin dinleyin.
Arif Nihat Asya-Naat İndir
Acı şiiri -Halil AKPINAR yorumu İndir
Bir gül için yüz bin dua -Halil AKPINAR Yorumu Filistinli yiğit mücahidlere ithaf İndir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)