11 Şubat 2009 Çarşamba

29 Mart yerel seçim olmaktan çıktı

Mehmet Kamış - Zaman
m.kamis@zaman.com.tr
2009-02-11
29 Mart yerel seçim olmaktan çıktı


Seçimler yaklaştıkça yolsuzluk dosyaları havada uçuşmaya başladı. Bazen incir çekirdeğini doldurmayan haberler, 'büyük yolsuzluk' diye veriliyor ve seçim yaklaştıkça muhalefetin en önemli kozu oluyor.

Bu haberlerin detaylarına indiğinizde, büyük çoğunluğu için 'iyi de ne var bunda?' demekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu bilgilerin bazılarının bürokrasideki küskünlerden sızdırıldığını tahmin etmek zor değil. Seçim sürecinde beklentilerini bulamayanlar öfkesini, elinde tuttuğu ve kendince yolsuzluk olarak düşündüğü işleri diğer partililere vererek dışa vuruyor. Kendi değerinin farkına varmayan partisini cezalandırmayı deniyor.

Seçimlerdeki en büyük çekişme, hiç kuşku yok ki büyük şehirlerde olacak. Gözler İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır'ın üzerinde. Kamuoyu yoklamaları İstanbulluların mevcut başkan Kadir Topbaş'ın çalışmalarından memnun olduğunu gösterse de CHP seçime iddialı hazırlanıyor. Ancak CHP'nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu hâlâ şehrin sorunlarını çözecek bir başkan olmaktan çok, koltuk altında bürokrasiden sızdırılmış yolsuzluk dosyalarıyla gezen bir araştırmacıya benziyor. Başkan olacağına kendisi de inanmıyor. Belki de seçim stratejisi "hükümete ne kadar zarar verirsem yanıma kârdır" üzerine kurulu.

AK Parti için en büyük tehlike küskünler. Bu süreçte hangi sebepten olursa olsun, oyundan düşmelere müsaade edilmemesi gerekir. Kamuoyu yoklamalarında yerel seçimlerde halkın iktidara teveccüh ediyor olması AK Parti'nin işini daha da zorlaştırıyor. Unutmamak gerekir ki insanın en zayıf olduğu an kendini çok güçlü hissettiği zamandır.

Seçim sürecinde kilit partilerden birisi Saadet Partisi olacak. AK Parti ile kavgası olanların, can simidi diye sarıldıkları partilerin başında geliyor. AK Parti'den aday gösterilmeyenlerin B planı olarak tercih ettikleri parti olarak göze çarpıyor. Medya da ona büyük önem veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylarını Star TV ekranlarından canlı olarak açıklamaları oldukça ilginçti. Haberin başlangıcında ise; Saadet Partisi'nin bu seçimlerde ne kadar başarılı olacağı uzun uzun anlatıldı. Söz konusu haber kanalının muhtemel hesabı Saadet Partisi'nin mümkün olduğu kadar çok oy tırpanlaması üzerine kurulu. 28 Şubat sürecinde ağza alınmadık iftiralarla karaladıkları parti konusunda bugün farklı bir strateji yürütüyorlar.

Saadet Partisi'nin, küskünlerin gittiği bir parti olması kadar, bazı medya gruplarının büyük oyununda rol alması da çok yanlış. Bu anlamda Türkiye'de oynanan bütün oyunların farkında olacak birikime sahip Numan Kurtulmuş yönetiminin, bu medya gruplarının oyununa gelmeyeceğini bilmek güzel.

29 Mart, her ne kadar yerel seçim olsa da, aynı zamanda referanduma dönüştü bile. Şüphesiz mahallî adayların bölgelerindeki etkinlikleri seçimleri bir hayli etkileyecek. Ancak muhalefetin, 29 Mart seçimlerindeki genel fotoğrafı iktidarı topal hale getirmek adına kullanacağı aşikâr. Ergenekon'a sağından solundan batmışlarla tam göbeğinde olanların bütün ümidini 29 Mart seçimlerine bağladıkları kesin. Bu nedenle toplum tam bir medyatik illizyonuna tabi tutuluyor. Ellerinde televizyon ve gazeteleri olanlar her haberden bir tavşan çıkaracaklarını düşünüyorlar. Bereket ki toplum bunlara kanmıyor ve bu medya grupları kimi tutuyorsa onlar kaybediyor.

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR