17 Şubat 2009 Salı

Yazım Kuralları, Noktalama İşaretleri günlük plan

www.halilakpinar.com

DERS: DİL VE ANLATIM

SINIF : 9

ÜNİTE: III

KONU: Yazım Kuralları, Noktalama İşaretleri
SÜRE :2 ders saati

YÖNTEM VE TEKNİKLER:
soru cevap,
problem çözme,
anlatım,
özetleme,
beyin fırtınası


KAZANIMLAR

1. Metin oluştururken, büyük harflerin kullanımıyla ilgili kurallara uyar.
2. Sayıların yazımıyla ilgili kurallara uyar.
3. Ek olan “–ki” ile bağlaç olan “ki”nin yazımıyla ilgili kurallara uyar.
4. Ek olan “–de” ile bağlaç olan “de”nin yazımıyla ilgili kuralları uygular.
5. “mi”nin yazımıyla ilgili kurallara uyar.
6. Birleşik kelimelerin oluşumuyla ilgili kuralları açıklar, metin
oluştururken birleşik kelimelerin yazımıyla ilgili kurallara uyar.
7. Metin oluştururken noktalama işaretlerini doğru kullanır.
8. Noktalama işaretlerini doğru kullanarak bir metin oluşturur.
9. Noktalama işaretlerinin metne anlam ve dil yönünden katkılarını tartışır.



YAZIM(imlâ) KURALLARI

YATAK

Beş parasız... Başımı sokacak bir ağaç kovuğu bile yok! Kocaman şehrin
ortasında yalnız, yapayalnızım. Sarılacak bir dalım da yok!
Durmuş Ali ile bir zaman istasyonun önündeki sıtma ağaçlarının altında
geceledik. Sonra olmadı. Bu böyle sürüp gidemezdi. Bekçiler de rahat
vermiyorlardı. Sonra da okula gitmek zorundaydım. Biz okula gidince,
meydanda kalan yataklarımızı çalmazlar mıydı?
Çok iyi bir arkadaşım vardı, Yusuf. Beni çok severdi.
… YAŞAR KEMAL

* Metinde büyük harfle başlamış sözcükler buldurulur. Bunların neden büyük
harfle başladıkları açıklanır.
* Metinde ek olan –de ile bağlaç olan de’nin kullanıldığı yerler belirlenir.
Bunların neden bitişik ve neden ayrı yazıldıkları sorulur.
* Aşağıda açıklama ve örnekleri verilen diğer yazım kuralları da başka
metinlerden hareketle kavratılır.

*** DİKKAT: Aşağıda örneklerle açıklamaları verilmiş olan yazım kuralları
ile ilgili bilgilerin tamamı öğrencilere yazdırılmamalı, kurallar
örneklerden hareketle sezdirilmeli.


Ek olan –de ile bağlaç olan de’nin yazılışı
Bağlaç olan da, de ayrı yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne
bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da
bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur.
UYARI : Ayrı yazılan da, de hiçbir zaman ta, te biçiminde yazılmaz.
UYARI : Ya sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır (ya da).
UYARI : Da, de bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak
yanlıştır: Ayşe de geldi (Ayşe'de geldi değil).
UYARI : Da, de bağlacının bulunma durumu eki olan -da, -de, -ta, -te ile
hiçbir ilgisi yoktur. Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik
yazılır: devede (deve-de) kulak, evde (ev-de) kalmak, yolda (yol-da) kalmak,
ayakta (ayak-ta) durmak, çantada (çanta-da) kek¬lik. İkide (iki-de) bir aynı
sözü söyleyip durma.
Yurtta sulh, cihanda sulh. (Mustafa Kemal Atatürk)

Ek olan –ki ile bağlaç olan ki’nin yazılışı

Bağlaç olan ki ayrı yazılır: demek ki, kaldı ki, bilmem ki.
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen¬sin.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık)
Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Diyorlar ki" adlı eseri ne güzeldir!
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.
Ki bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: belki,
çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki. Bu örnekler¬den çünkü
sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.
Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ki sözü de ayrı yazılır: Babam
geldi mi ki? Başbakan konuşacak mı ki?
Soru Eki (mı, mi, mu, mü) nin yazılışı
Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son
ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumla¬rına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin?
Olur mu? İnsanlık öldü mü?
Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek
misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: Güzel mi
güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız.
UYARI: Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte kullanıldığında iki
ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin mi?


SAYILARIN YAZILIŞI
1. Sayılar metin içerisinde yazıyla yazılır: bin yıldan beri, dört kardeş,
haf¬tanın beşinci günü, üç ayda bir, yüz soru, iki hafta sonra, üçüncü
sınıf.
Yaş otuz beş, yolun yarısı eder.
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda
rakam kullanılır: 17.30'da, 11.00’de, 1.500.000 lira, 25 kilogram, 150
kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi, % 25, % 50.
Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir: saat dokuzu beş geçe,
saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat
onda.
2. Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: iki yüz, üç yüz
altmış beş.
3. Para ile ilgili işlem ve senet, çek vb. ticarî belgelerde geçen sayılar
bitişik yazılır: 650,35 (altıyüzelliYTLotuzbeşYKr).

BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER
Büyük harflerin kullanıldığı yerler aşağıda sıralanmıştır:
A. Cümle büyük harfle başlar: Ak akça kara gün içindir.
B. Dizeler genellikle büyük harfle başlar:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
(Muhibbi)
C. Özel adlar büyük harfle başlar.
BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZILIŞI
Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak
yazılır.
A. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
kaynana affetmek pazartesi (< pazar ertesi),
B. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
göç etmek, var ol¬mak, deve kuşu, beyaz peynir

NOKTALAMA İŞARETLERİ

BAHAR VE KELEBEKLER
Küçük salonun fes renginde kalın, ağır perdeli penceresinden dışarı
muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir sema...
Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark
olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar... Bütün bunların
üzerinde bir esatir rüyasının havai hakikati gibi uçan martı sürüleri!
… ÖMER SEYFETTiN


Öğretmen yukarıdaki metni sınıfta ağır ağır okur. Öğrenciler bunu
defterlerine yazarlar (Kendilerine göre uygun noktalama işaretlerini
koyarlar.). Sonra metin tahtaya yazılır ve noktalama işaretleri konur.
Bu işaretlerin metne katkısı tartışılır.


*** DİKKAT: Aşağıda örneklerle açıklamaları verilmiş olan noktalama
işaretleri ile ilgili bilgilerin tamamı öğrencilere yazdırılmamalı, kurallar
örneklerden hareketle sezdirilmeli.


Nokta ( . )
1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurul¬muştur.
2. Kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor),
3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: 3. (üçüncü), 15. (on beşinci)
Virgül ( , )
1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına
konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı¬cak,
aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: Bir varmış, bir yokmuş.
Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz,
hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğun¬dan fırlamış
ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Noktalı Virgül ( ; )
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak
için konur: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise
İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir. Türkiye, İngiltere, Azerbaycan;
İstanbul, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır¬mak
için konur: Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar
atmak, ağlamak istiyorum. At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
İki Nokta ( : )
1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazma¬yan
iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!
(Falih Rıfkı Atay)
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk
milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
(Mustafa Kemal Atatürk)
Üç Nokta ( ... )
1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri¬yordu da,
bu yanı... (Tarık Buğra)
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is¬tenmeyen
kelime ve bölümlerin yerine konur: Kılavuzu karga olanın burnu b...tan
çıkmaz.
Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın
içine doğru başını çeviriyordu.
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
3. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle¬rin
yerine konur:
.... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı...
(Tarık Buğra)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına
bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!
Soru İşareti ( ? )
1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Ünlem İşareti ( ! )
1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlele¬rin
sonuna konur:
Ne mutlu Türk’üm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk)
Hava ne kadar da sıcak!
Aşk olsun!
Ne kadar akıllı adamlar var!
2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
(Mustafa Kemal Atatürk)
3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen
sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Tırnak İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır¬nak
içine alınır: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne
mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk'ü duygulandırır.
Kesme İşareti ( ' )
1.Aşağıda sıralanan özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri
kesme işaretiyle ayrılır:
Atatürk’üm, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın,
Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit
Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se.
DÜZELTME İŞARETİNİN KULLLANILDIĞI YERLER
Düzeltme işareti, ya Arapça ve Farsçadan dilimize giren
kelimelerde kullanılır:
1. Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları farklı olan kelimeleri
ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine ko¬nur:
alem(bayrak), âlem(evren)
2. İnce g ve k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlülerinin üzerine konur:
dergâh, kâğıt
3. Nispet i (î)'sinin, belirtme durumu ve iyelik ekleriyle karışması
muhtemel olduğu durumlarda kullanılır: ilmî, hissî
ahmet karacan ed.öğrt.

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR