29 Kasım 2008 Cumartesi

İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ VE İLKÖĞRETİMDEKİ ÖNEMİ

295
Ege Akademik Bakış / Ege Academic Review
7(1) 2007: 295–310
İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ VE İLKÖĞRETİMDEKİ
ÖNEMİ
HUMAN RIGHTS EDUCATION AND IMPORTANCE IN SCHOOLS
Yrd. Doç. Dr. R. Bahar ÜSTE, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Meslek
Yüksekokulu, rabia.uste@deu.edu.tr
ÖZET
İnsan hakları konusunun önemi, insanın başlı başına bir değer olmasından
kaynaklanmaktadır. Kişinin doğumu ile başlayan ve ölümü ile sonlanan “insan
hakları” her yaştaki, her gelir grubundaki, her eğitim aralığındaki, her meslekteki
bireyi yakından ilgilendirmektedir.
Çalışmada, insan haklarının önemi ve demokrasi ile nasıl bir ayrılmaz bütün
olduğu ele alınmaya çalışılmıştır. Ayrıca, siyasal anlamda ve evrensellik
boyutunda insan hakları açıklanmıştır. Özellikle, temel eğitimin verildiği
ilköğretim sıralarındaki insan hakları eğitiminin nasıl olması gerektiği ve nelere
dikkat edilmesi ile ilgili konular işlenmiştir. Alan çalışması yapılarak, siyasal
anlamda görüşleri oluşum aşamasında bulunan beşinci sınıf öğrencileri ile anket
yapılmıştır. Anket sonuçları çalışma içinde değerlendirilmiştir. Öğrencilerin insan
hakları konusunda görüşleri alınmış ve ilköğretimde insan hakları konusunun
okullarda ele alınış biçiminin boyutları üzerinde durulmuştur.
Anahtar Kelimeler: İnsan Hakları, Demokrasi, Eğitim.
ABSTRACT
Human rights is an important subject because it is related with human beings.
Starting from his birth till his death human rights is a concern of all people of all
ages, all income groups, alleducation levels, and all occupations.
In this study, after reviewing the importance of human rights, its relations and
unity with democracy will be reviewed.Besides, human rights will be defined in
political and global aspects. Espicially, in this study why and which subjects of
human rights should be thought in primary school education are considered.
With this purpose a survey study is also conducted with the 5th grade primary
school students who are in the age of develpoment stage of political views. The
296
results of this survey have been used to determine the dimensions of teaching
human rights to them.
Key words: Human Rights, Democracy, Education.
1. GİRİŞ
Eğitimli bir toplumun geleceğe güvenle bakacağı kaçınılmazdır. Her konuda
eğitim, bilginin, yeteneğin ve deneyimlerin gelişimini sağlayacaktır. İlköğretimde
verilen temel eğitim, bilgi ile birlikte öğrencilerin davranışlarını etkilemektedir.
Okul öncesi eğitimin öneminin arttığı günümüzde, bunun ilköğretim ile
pekiştirilmesi toplumun ileri gitmesinde rol oynayacaktır. İnsana, insan
olmasından dolayı değer vermek ilköğretim aşamasında, sosyalleşme ile birlikte
ortaya çıkmaktadır. İlköğretim, insan ilişkilerinin gelişmesinde temel bir süreci
oluşturmaktadır. Uzlaşmacı, hoşgörülü, eşitlikçi ve barışçı gençlerin
yetiştirilebilmesi için “insan hakları” ile ilgili kavramların ilköğretim sırasında
benimsetilmesi gerekmektedir. Toplumsal uzlaşma, karşılıklı sevgi ve saygı için
özellikle ilköğretimde “insan hakları eğitiminin” yoğun bir biçimde öğrencilere
verilmesi önem taşımaktadır.
Çalışmada, ilköğretim beşinci sınıf öğrencileri ile İzmir ve Aydın illerinde anket
yapılmıştır. Beşinci sınıf öğrencilerinin seçilme nedeni, anket sorularında yer
alan kavramları bilmeleri ve bunlarla ilgili değerlendirme yapabilecek düzeyde
oldukları kabul edildiğindendir. İzmir ve Aydın ilinin seçilme nedeni ise, Ege
Bölgesi’nde birbirine yakın iki il olması ayrıca, aynı bölgede ve yakın olmalarına
rağmen öğrencilerin aynı sorulara nasıl cevap vereceklerinin belirlenmesidir.
392 öğrenci arasında yapılan anket çalışmasının verileri ve sonuçları çalışma
içerisinde aktarılmıştır.
1.1. İnsan Hakları
İnsan hakları ya da kamu özgürlükleri genel olarak, insan onurunu korumayı,
maddi ve manevi gelişmesini sağlamayı amaçlayan haklardır. İnsan hakları
bireylerin yalnızca insan olmaktan dolayı kazandıkları haklar olarak karşımıza
çıkar. Öncelikle insan hakları, kanuni eşitlik, kişi güvenliği, bireysel özgürlük,
düşünce ve inanç özgürlüğü, siyasal haklar ve mülkiyet hakkını içine alır. İkinci
olarak, çalışma, adil ücret, sosyal güvenlik, sendika ve grev, sağlık ve eğitim
haklarını belirtir. Üçüncü olarak, ortak ve evrensel haklardır. Bu açıklamalara
göre “Ben insan haklarına daha çok layığım” hiç kimse diyemez. Buna göre
geniş anlamda insan hakları, “insanın tek tek kişilerle ve iktidarla ilişkileri içinde
kendi malı olarak elinde bulundurduğu, kurallarla yönetilen ayrıcalıklardır”
(http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/dogan.htm:1).
İnsan hakları ile demokrasi arasındaki kesin tamamlayıcılık bağı bulunmaktadır.
Eğer insan hakları bireyin eksiksiz gelişmesi için gerekli bir koşulsa demokratik
297
toplumdan, bireyin gelişimi için gerekli çerçeveyi oluşturması istenilir.
Demokratik bir toplum bireylerin topluluğun yaşaması için gönüllü olarak verdiği
desteğe dayandığından insan hakları böyle bir toplumun ön koşuludur
(http//www.canaktan.org/ekonomi/Avrupa-birligi/insan-haklar.htm:1).
Demokrasilerde, kişi-toplum ilişkilerinin belirlenmesi sürecine halkın tamamı ile
katılması, azınlık haklarının saygılı bir çoğunluk yönetimi ile sağlanması, kişiye
ait hak ve özgürlüklerin korunması, toplumun tüm üyelerine fırsat eşitliğinin
sağlanması gibi ilkeleri içerir (Çam, 1987: 153).
Her insanın çeşitli özgürlüğünü korumak, özellikle de çoğunluğun inancına karşı
korunması, demokratik bir devletin vatandaşlarına karşı olan görevleri
arasındadır (Kongar, 1999:125). İnsan hakları kavramı ile sosyal adalet
kavramını birlikte ele almak gerekmektedir. Sosyal adalette: Haklar: Siyasal
özgürlükler ve kanun önünde eşitlik. Ödüller: Her bireyin yeteneklerinin ve
faaliyetlerinin dikkate alınması. İhtiyaçlar: Bireyin hayatını sürdürebilmesi için
gerekli olan şeyler olarak karşımıza çıkmaktadır (Akalın, 1998:97). İnsan hakları
yasalarla korunmaya çalışılır. Yasaya duyulan bu güven ve saygı nereden
kaynaklanmaktadır? Bunun temelinde, yasaların ulusal iradeyi temsil edilen
organ tarafından yapıldığı ve bu yüzden de bunların ulusal iradeyi temsil edilen
organ tarafından yapıldığı ve bu yüzden de bunların kötü, ezici ve baskıcı
olamayacağı varsayımı yatar (Tanör, 1994:179).
1.2. İnsan Haklarının Önemi
İnsan sahip olduğu davranış biçimlerini hayata geçirebildiği sürece mutlu olur.
Davranışı engellenen insan mutsuz bireydir. Mutsuz insanlardan oluşan
toplumun kendi içinde denge sağlaması olanaklı değildir. Uyumlu insan,
çevresine ve topluma karşı sorumludur. Demokrat kimlik ancak böyle gelişir ve
demokrasilerin gelişmesi de bu insanların çoğalması ile olanaklıdır. İnsan
hakları, yeteneklerin gelişmesinde başarının geniş kitlelere yayılmasında, eşitlik
ilkesinin herkesi kapsamasında ve eğitim eşitliği açısından önemlidir. Ayrıca,
zayıf ve güçsüzlerin hukuk devleti anlayışı ile korunmasını sağlarken, ahlaki
konularda da hukuki güvence sağlamaktadır
(http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/dogan.htm:2).
İnsan hakları her zaman geçerli ideal özelliklere sahiptir. İnsan hakları
kurallarından vatandaşların her birinin eşit biçimde yararlanması, insanlar
arasında eşitlik anlayışını vurgular. Evrensellik özelliği nedeniyle, insan hakları
içerik, zaman, yer bakımından değişmez özelliklere ve değerlere dayalıdır.
Hakları ihlal edilmiş insan, onurundan uzak yaşamaya zorlanmış demektir
(http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/ozturk.htm:1-2). Amerikan Devrimi
sonrasında insan hakları adına konuşan Lafeyette “Özgürlük adına dikilen bu
anıt zalimlere bir ders, zulmedilenler de bir örnek olsun” demiştir (Paine,
1985:67). İnsan hakları bakımından özgürlük ele alınması öncelikli konular
arasındadır. Çünkü, insan tabiatı gereği özgür doğar ve bu şekilde yaşamak
ister. Bu yüzden en doğal hakkı olan insan haklarının başında özgürlük
gelmektedir.
298
1.3. İnsan Hakları Eğitimi ve Amaçları
İnsan haklarının konusu eğer, insan ise insanın bu haklarına sahip çıkması
gerekir. Kişilerde insan haklarına ilişkin bilinç ve duyarlılıklar eğitim yoluyla
kazanılır. Sevgi, saygı, hoşgörü gibi konular eğitim yoluyla kazanılır. İnsan
haklarını bilip tanımanın en etkili yolu eğitimdir. İnsan hakları eğitiminin asıl
önemi dünya barışının sağlanması ve korunmasında göstereceği etkidir
(http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/dogan.htm:3). İnsan haklarından
uzaklaşan bir toplumda kaotik bir ortamın yaşanması olasıdır.
İnsan hakları eğitiminin ulusal hukuktaki ilk dayanağı Anayasadır. Anayasanın
ikinci maddesi “insan haklarına saygı” ilkesine yer vermiştir. Ayrıca Anayasa’nın
42.maddesinde “eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi”nden başka, Milli Eğitim
Temel Kanunu’nun 2/2 maddesinde “bireylerin hür ve bilimsel düşünme
gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve
teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan, yapıcı, yaratıcı ve
verimli kişiler olarak yetiştirmeyi amaç edinmiştir”
http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/dogan.htm:6) ifadesi bulunmaktadır.
Yetiştireceğimiz çocuklarımız ve gençlerimizin insan hakları ile ilgili donanımlı
olmaları öncelikle toplumsal dayanışmamız için gereklidir.
İnsan hakları bilgisi için, insan hakları eğitimi şarttır. Birleşmiş Milletler
Anlaşması, örgütün kuruluş amaçları arasında “herkesin insan haklarına ve
temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirliğini
sağlama” (Özdek, 2000:152) amacını da belirtmiştir. Örgütün kuruluşundan üç
yıl sonra, “Evrensel Bildiri” ilan edilmiştir. Evrensel Bildirge, “tüm insanlar, onur
ve haklar yönünden özgür doğarlar” demektedir. İnsan, salt insan olması insanın
kişilik ve özüne içkin bir değer olan “insan onurunu” taşıması nedeniyle insan
haklarının öznesidir. Evrensel bildirgeye yansıyan anlayışla, insan hakları
kendiliğinden kazanılır ama kendiliğinden bilinmez ve öğrenilmez. Doğuştan ve
kendiliğinden kazanılan haklar, öğrenilmedikçe yok sayılır. İnsanı haklarından
ayrı düşünmek, haklarından soyutlamak, özünde insanı yadsımaktır. İnsan,
kendi hakları kadar başka insanların da hakları bulunduğu, onlara da saygı
gösterme bilincinde olmalıdır (http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34
/duman.htm:2). İnsan hakları eğitimi toplumda yaşayan bireylerin birbirlerini hoş
görmelerini ve uzlaşmalarını sağlayacaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 4 Kasım 1950 yılında imzalanmıştır. Türkiye
ise 18 Mayıs 1954 yılında imzalanmıştır. Bu anlaşma ile “yaşama hakkı, adil
yargılanma hakkı, özgürlük ve kişi güvenliği hakkı, mülkiyet hakkı, eğitim ve
öğrenim hakkı” gibi temel haklar ele alınmıştır (Gözübüyük, 1999:415-416). AB
sürecinde de, hukuki güvenlik ile insan hakları çok yakından ilgilidir. Temel
insan hakları bunların başında gelmektedir. Gizliliğin korunması, avukatların
mesleki sır saklaması, adil yargılama hakkı, ceza hükümlerinin geriye etkili
olmaması AB içinde önemli kurallardır (Bozkurt-Köktaş, 2001:124-125). Avrupa
Birliği sürecinde önemli kılınan bu konular, her dönemde olması gereken kriterler
olarak karşımıza çıkmaktadır.
299
İnsan hakları eğitiminin amaçları, insan hakları yazılı hukukunda ve çeşitli uluslar
arası toplantılarda aşağıdaki özellikler (http//yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34
/duman.htm:3) sıklıkla yinelenmiştir:
• İnsan hakları eğitimi; karşılıklı anlayış, hoşgörü, saygı ve dayanışma
davranışlarını özendirmelidir.
• İnsan hakları eğitimi; bireye hak bilinci kazandırmanın yanı sıra,
başkasının haklarına saygı göstermesini de öğretmelidir.
• İnsan hakları eğitimi; bir insan hakkıdır ve sosyal adalet, barış,
demokrasi ve geliştirmeyi tam gerçekleştirmenin ön koşuludur.
• İnsan hakları eğitimi; insan haklarının güvenceye bağlanacağı ve
ihlallerin önleneceği sağlam bir temel oluşturur.
İnsan hakları eğitiminin en önemli amaçlarından biri de, çıkan krizlerin boyutları
büyümeden ortadan kaldırabilmektir. İstenilen, krizin meydana gelmesini
önlemektir. Krizi önlerken insan haklarını gözetmek gerekir (Aydın, 2000: 349).
Günümüzde yaşanılan krizler ve boyutları büyüktür. Toplumların krizlerden en
az zararla çıkabilmesi için, insan hakları eğitiminin yararlı olacağı kaçınılmazdır.
Hızlı değişen toplumlarda her şey birbirine karışır. Doğru ile yanlış, haklı ile
haksız, iyi ile kötü, hatta güzel ile çirkin bile, hızlı değişme dönemlerinde
çoğunlukla birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmaz olur. Çünkü toplumların bütün
değerleri, inançları, insan ilişkileri, kurumları değiştirmektir. İfade edilen
kavramlar, genellikle “değer yargısı” denilen ve büyük ölçüde toplumsal bilince
bağlıdır (Bahar, 1998:27). Yeni Dünya Düzeni içerisindeki oluşumları
anlayabilmek ve kötü etkilerinden korunabilmek için insan hakları eğitiminin
özellikle çocuklara verilmesinin olumlu etkilerinin olacaktır.
1.4. İnsan Hakları Eğitimi ve Okul Yönetimi
Toplumdaki diğer örgütlerin yanında en az onlar kadar hatta en ön sırada yer
alan kuruluşların başında okullar gelmektedir. İnsan hakları eğitiminde okul ve
sınıf havasının çok önemli bir etken olduğu bilinen bir gerçektir. Örgütün
tutumunda rol oynayan faktörlerin başında, öğretmen ve yöneticiler gelmektedir.
Okullarda çift yönlü bir anlayışa ve saygıya dayanan bir iletişim kurulur ise,
doğal olarak örgütün havasında iyileşmeler söz konusu olabilecektir. İnsan
haklarına saygı, başkalarını anlama, saygı gösterme ve kişiler arası çatışmaların
önlenmesi için okul bulunmaz bir yerdir. Okul yaşamı toplumun küçük bir kesitini
oluşturmaktadır. Okul kapalı bir toplum haline getirilmemeli her zaman dış
dünyaya açık olmalıdır (Kepenekçi, 2000:97-98).
Duygu, düşünce ve uygulama açısından hoşgörü; kendimize yakın veya uzak
bulduğumuz insanların her türlü duygu, düşünce ve davranışlarını anlamak ve
kabullenmek için o insanları karşılıksız sevgi, saygı ve güven duyarak kurulan
fonksiyonel bir ilişkidir (Büyükkaragöz / Kesici, 1998:72).
300
Okulda işbirliğine dayanan öğrenme ortamının oluşturulması, öğrencinin
fikirlerine değer verilmesi, haklarına ve görüşlerine saygı duyulması,
deneyimlerini ve yeni fikirler üretmeye teşvik edilmesi öğrencilere öğrenme
sürecini kontrol etme yönünde biraz sorumluluk verilmesi insan hakları
eğitiminin amacına ulaşması için gereklidir (Kepenekçi, 2000:102). Okullarda
verilen eğitim ve öğretimin insanı hayata hazırlayabilecek yeterlilikte olması
gerekmektedir. Böylesi bir durum insan hakları eğitimini vermek ve okul
ortamında bunu yaşar hale getirmek her okul yönetiminin başlıca görevi
olmalıdır.
Uzlaşmaz gibi görünen “özgürlük” ve “fırsat eşitliği” ilkelerini uyumlu hale
getirmek zorunludur. Mutlak özgürlük taraftarları bunu en büyük değer olarak
savunmaktadır. Bireysel özgürlüklerin sonsuz olarak kullanılması, zorunlu olarak
fırsat eşitliğinin yok edilmesine yol açacaktır. Ne özgürlük ne de eşitlik tek
başlarına en yüksek değerler değildir ( Ünal, 1997:72). Okullar, eşitliğin,
özgürlüğün, hoşgörünün, sevgi ve saygının olduğu ve toplumda yetiştirdikleri
öğrencilerle ışık tutabilecek konumda olmalıdırlar.
1.5. Okul Yönetimi – Öğrenci İlişkileri
John Dewey, okulun bir demokrasi modeli olması gerektiğini savunur. Ona göre,
insan hakları önce okulda korunmalı ve geliştirilmelidir. İlk günden itibaren okul,
güvenli, adil, eşitlikçi, barışçıl olduğunu göstermelidir. Okul yönetimi de bu
olguları destekleyecek davranışları sergilemelidir. Öğrencilerin, sergilenen
davranışlarla anlatılanlar arasında paralellik kurması onların bu konuda
inançlarını arttıracaktır. Otoriter bir ortamda, insan haklarını anlatmak anlamlı
olmayacaktır. Okul yönetimi ve öğrenciler arasında sürekli çatışma söz konusu
ise böyle bir ortamda insan hakları eğitiminden söz etmek olanaklı değildir. Okul
disiplinin sağlanması için belirli kurallar bulunmaktadır. Ancak, otoriter bir
ortamda insan haklarını öğretmek için çaba göstermenin çok anlamlı olmayacağı
ortadadır. Bu yüzden, okullarda iletişim engellerini kaldırmak ve hoşgörü,
işbirliği, karşılıklı güven atmosferini oluşturma öncelikli önem taşımaktadır.
Öğrencilere gerekli sorumluluklar verilmeli, gereksiz müdahaleler önlenmeli ve
öğrenciler hiçbir aşamada denetimsiz bırakılmamalıdır (Kepenekçi, 2000:98-99).
Söylemlerin ve davranışların paralellik göstermesi gerekmektedir. Yoksa
öğrenci, yaşayacağı çelişik durumu olumsuzluk olarak algılayarak istenmeyen
tavırları sergileyebilecektir.
Demokrasinin uygulandığı bir okul yönetiminde, öğrenci okul yönetimini
karşısında değil; yanında kabul eder. Demokratik değerler için; fikir
çatışmalarının demokratik yolarla çözülmesi, değişen bir toplumda barışçı bir
değişimin sağlanması, fikir çatışmasının hoşgörü perspektifinde oluşturulması,
öğretimin demokratikleştirilmesi gelmektedir (Büyükkaragöz / Kesici, 1998:79).
301
1.6. Öğretmen – Öğrenci İlişkileri
İnsan hakları eğitiminin etkinliğinde öğretmenlerin “insan hakları” konusunda
bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Öğretmen, öğrenci için kaçınılmaz bir
modeldir. Öğretmenler öğrenciler üzerinde üstünlük sağlamaya çalışmamalı,
fakat öğrencilerde öğretmenlerine hiçbir şekilde saygısızlık yapmamalıdır.
Öğretmenler, öğrencilerini dinlemeli ve fikirlerine değer vermelidirler. Ders
işlenirken “öğretmen her şeyi bilir” (Kepenekçi, 2000:102) imajı değil, birlikte
öğrenme teknikleri ortaya konulmalıdır. Öğretmen her konuda problem çözme
yeteneğinde olmalı ve öğrenciyi problem çözebilecek yeterliliğe getirmelidir.
Öğretmen öğrencilerine kendisini çok iyi anlatmalı ve tanıtmalıdır. Öğretmenlerin
bakışları, ses tonları ve ifadeleri öğrenciler üzerinde etkindir. Öğrencilere söz
hakkı verilmeli yanlış bile olsa fikirleri dinlenmelidir. Öğrenci böylece, değerli
olduğunu daha iyi anlayabilecektir.
Öğretmenin hoşgörü ve sabır içinde çocukların duygularını kabul etmeli,
yargılamayan bir ses tonu ile sorunları söze dökebilmeli, öğrenci olumsuz bir
tavır sergilediğinde kısa, öz, ve aşağılamayan bir tavır sergilemeli, öğrencilere
farklı öğrenme yöntemleri sunabilmeli, uyarılarını en az kelime ile yapabilmeli,
öğrencilerin uygun davranışları görülmeli ve belirtilmelidir ((Büyükkaragöz /
Kesici, 1998:781 - 82).
1.7. Öğrenciler Arası İlişkiler
Öğrenciler arasında eşitlik, kardeşlik ve özgürlük gibi kavramların yerleşmiş ve
uygulanabilir olması gerekliliği bulunmaktadır. Öğrenciler arasında dil, din, ırk,
mezhep, sosyal sınıf ve renk ayrımı yapmadan sadece insan olmaktan
kaynaklanan arkadaşlığın okul ve yönetim tarafından verilmesi gerekmektedir.
Öğrencilerin okul kurallarına uyarak, arkadaşlarına ve okulun fiziki yapısına
zarar verebilecek eylemlerini önleyici eğitimleri almış olmaları gerekmektedir.
Öğrenciler okul ortamında birbirlerinin fikirlerine saygı gösteren ve temel haklara
sahip çıkan bireyler olmalılardır. Kendi haklarını çiğnetmeyen ancak diğer
arkadaşlarının da hakkını çiğnememesi gerektiğinin farkında olan bireyler olarak
yetiştirilmeleri gerekmektedir. Öğrenciler arası iletişimin sağlıklı olması da insan
hakları eğitimine yardımcı olabilecektir.
Eğer, öğrenci – öğrenci etkileşimi olumlu ise, öğrencilerin işbirliği içerisinde ekip
çalışması yaptıkları gözlenmektedir. Öğrenciler arası çatışmaları iyi yönetmenin
getireceği yararlardan söz eden Johnson’a göre, “ben kazandım, sen kaybettin”
düşüncesini ortadan kaldırabilecektir (Kepenekçi, 2000:102). Paylaşımcılık,
öğrenci-öğrenci etkileşiminde olumlu yönlerin gelişimi açısından önem
taşımaktadır.
Sevgi ve hoşgörü birbirini tamamlayan kavramlardır. İnsanı insan olduğu için
sevebilmek, affedebilmek, sabır ve saygı göstermek gerekir. Sevgi insanları
birbirine yaklaştıran olumlu ve iyi duyguların tümüdür (Büyükkaragöz / Kesici,
302
1998:79). Öğrenciler arasında geliştirilecek bu tür duygular ile onların birbirlerine
olan güven duygularının gelişimine yardımcı olmak olanaklıdır. Okul yönetimine,
öğretmenlerine, arkadaşlarına güvenen öğrenciler daha mutlu ve daha başarılı
olabileceklerdir. Eğer güven ortamı yaratılmaz ise, öğrencilerin olumsuz
davranışlar sergilemesi olanaklıdır.
Okul çağında kıskançlık, birçok hallerde adaletsizlik ve haksızlıktan doğar. Okul
çağındaki kin, çocukta toplanmış öfke birikimidir. Okul çağında gururun oluşması
kendine fazla güvenmekten ileri gelir. Görüldüğü gibi, okul çağında sağlıklı bir
ahlaki eğitimin verilmesi aile, öğretmen ve çevreye düşmektedir (Büyükkaragöz
/ Kesici, 1998:99).
Fırsat eşitliğine sahip olmak toplumda olumlu yansımaları olacaktır. Bu konuda
fırsat eşitliğine sahip olmak gerekmektedir. Demokratik ve liberal anayasanın
olması, çoğulcu ve demokratik bir siyasal hayatın başlaması, kamuoyunun
etkisini göstermesi istenilen bir durumdur (Tanör, 1994, s.181-182).
2. İZMİR VE AYDIN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE
BAĞLI İLKÖĞRETİM OKULLARINDA YAPILAN ANKET
ÇALIŞMASI VE DEĞERLENDİRMESİ
İzmir ve Aydın illerinde, her birinde beş ayrı ilköğretim okulunda olmak üzere
toplam on ilköğretim okulunda anket yapılmıştır. Anket çalışması sadece beşinci
sınıf öğrencilerine yönelik olarak hazırlanmış ve uygulanmıştır. Anket çalışması,
Mart-Nisan- Mayıs 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Her ilde okullar
seçilirken, gelir gruplarının farklılık gösterdiği semtlerde yapılmasına dikkat
edilmiştir. Her iki ilde de demografik yapıları birbirinden farklı semtlerin seçilmiş
olması o yaştaki öğrencilerin yaşadıkları sosyal çevreden de etkilenip
etkilenmediklerini ortaya koyabilmektir. Aynı zamanda, değişik sosyal
çevrelerde yetişen öğrencilerin insan haklarına bakış açılarını yakalayabilmektir.
Bu verilerin elde edilebilmesi için on sorudan oluşan ve 3’lü likert ölçeğinin
kullanıldığı bir anket formu hazırlanmıştır. Sonuçlar SPSS ortamında
değerlendirilmiştir. Anketlerin frekans dağılımları yapılarak, iki ilin karşılaştırılmalı
olarak sonuçları verilmiştir.
52,0%
48,0%
aydin
izmir
303
İzmir’de 188 beşinci sınıf öğrencisine, Aydın’da 204 beşinci sınıf öğrencisine
anket uygulanmıştır. İllerdeki anket sayılarının birbirine yakın olması sonuç
açısından önemlidir. Anket soruları ve frekans dağılımları aşağıda belirtilmiştir:
Soru:1 Okulumda kendimi güvenlikte hissediyorum.
İzmir Aydın
17.0%
8.5%
74.5%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
6.6%
5.3%
55.1%
32.9%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’deki öğrencilerin %74.5’i okullarında kendilerini güvende hissetmektedir.
Aydın’da okulda kendilerini güvenlikte hisseden öğrenci sayısı ise %56.1’dir.
İzmir’de bu konuda kararsız olanların oranı %17, okulda kendilerini güvenlikte
hissetmeyenlerin oranı %8.5’dir. İzmir’de ankete katılan öğrenciler, okullarında
kendilerini güvenlikte hissetmektedirler. Aydın’da kararsızların oranı %6.6,
okulda güvende hissetmeyenlerin oranı %5.5’dir. Aydın’da da öğrenciler
okullarına güvenmektedirler. İki il karşılaştırıldığında İzmir’deki öğrenci,
Aydın’daki öğrenciden okulda kendisini daha güvende bulmaktadır.
Soru:2 Okulumda eşitlik ilkesi önemsenmektedir.
304
İzmir Aydın
26.1%
15.4%
56.9%
1.6%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
19.6%
6.6%
40.5%
33.2%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de ankete katılan %59.9 oranındaki öğrenci okulunda eşitlik ilkesinin
önemsendiğini düşünürken, Aydın’da okulunun eşitlik ilkesini önemsediğini
düşünen öğrenci sayısı %41.9’dur. İzmir’de bu konuda kararsız olduğunu
söyleyen öğrenci oranı %28.1 iken, bu fikre katılmayanların oranı %15.4’dür.
Aydın’daki kararsız oranı %19.1 iken, bu fikre katılmayanların oranı ise %6.6’dır.
İzmir ili ile Aydın ili karşılaştırıldığında, İzmir’de ankete katılan öğrencilerin,
Aydın’daki öğrencilere okullarında eşitlik ilkesinin benimsendiğini
belirtmektedirler.
Soru:3 Okulumda fikirlerimi özgürce dile getirebiliyorum.
İzmir Aydın
22.9%
16.0% 60.6%
.5%
kararsiz
katilmiyor katiliyor
Missing
10.3%
6.3%
49.8%
33.6%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de ankete katılan öğrencilerin %60.6’sı okullarında fikirlerini özgürce dile
getirebildiklerini söylemektedirler. İzmir’de bu konuda kararsız olanların oranı
%22.9, bu fikre katılmayanların oranı ise %16’dır. Aydın’da okulda fikirlerini
özgürce dile getirebiliyorum diyenlerin oranı %49.8’dir. Aydın’da kararsızların
oranı %10.3 ve katılmıyorum diyenlerin oranı ise %6.3’dür. Bu konuda İzmir’de
ankete katılan öğrenciler Aydın iline göre fikirlerini daha özgür bir biçimde dile
getirebildiklerini ifade etmektedirler.
Soru:4 Okulumda hoşgörü ortamı bulamıyorum.
305
İzmir Aydın
11.7%
61.2%
26.1%
1.1%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
9.0%
44.9%
13.0%
33.2%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de ankete katılan öğrencilerin %61.2’si okullarında hoşgörü ortamının
bulunduğunu bunun için soruya katılmadıklarını vurgulamışlardır. İzmir’de
hoşgörü ortamının bulunmadığını ifade edenlerin oranı %20.1, bu konuda
kararsız olduğunu söyleyenler ise %11.1’dir. Aydın’da okullarında hoşgörü
ortamını bulduğunu belirtenlerin oranı %44.9’dur. Aydın’da bu konuda olumsuz
düşünenlerin oranı %13 ve kararsızlar ise %9 olarak belirlenmiştir. İzmir’de
ankete katılan öğrenciler, Aydın’daki okullardan daha fazla oranda hoşgörü
ortamı yaratıldığı görüşündedir.
Soru:5 Okulumda çeşitli konularda uzlaşma sağlayabiliyorum.
İzmir Aydın
36.2%
14.4%
48.4%
1.1%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
15.6%
4.7%
47.5%
32.2%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de okullarında uzlaşma sağlayabildiklerini belirten öğrencilerin oranı
%48.4’dür. İzmir’de, bu konuya katılmayanları oranı %14.4 ve karasızlar ise
%36.2’dir. Aydın’da okulda uzlaşma sağlandığını söyleyenlerin oranı %47.5’dir.
Aydında bu konuya katılmayanların oranı %4.7, kararsız olanlar ise %15.6’dır.
İzmir ve Aydın illerinde ankete katılan öğrencilerin yaklaşık %50’si okullarında
uzlaşma sağlayabildiklerini belirtmişlerdir.
Soru:6 Öğrenciler arasındaki anlaşmazlıklar barışçıl yollarda çözümleniyor.
306
İzmir Aydın
17.6%
23.9% 56.9%
kararsiz 1.6%
katilmiyor katiliyor
Missing
15.3%
9.6%
42.9%
32.2%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de öğrenciler arasındaki anlaşmazlıkların barışçıl yolla çözümlendiğini
düşünenlerin oranı %56.9’dur. İzmir’de bu konuya katılmayanlar %23.9,
karasızlar ise %17.6’dır. Aydın’da öğrenciler arasındaki anlaşmazlıkların barışçıl
yollarla çözümlendiğini düşünenlerin oranı %42.9’dur. Aydın’da bu konuya
katılmayanlar %9.6, karasız olanlar ise %15.3’dür. İki il karşılaştırıldığında
İzmir’deki öğrenciler barışçıl çözümlerin okullarında olduğuna Aydın’daki
öğrenciden daha fazla inanmaktadır.
Soru:7 Öğretmenlerimizin yaklaşımları sevecen değil
İzmir Aydın
14.4%
71.3%
12.8%
1.6%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
4.7%
58.5% 4.3%
32.6%
kararsiz
katilmiyor katiliyor
Missing
İzmir’de öğretmeninin yaklaşımlarını sevecen bulanların oranı %75.9’dur.
İzmir’de öğretmenin yaklaşımlarını sevecen bulmayanlar %12.8, kararsızlar ise
%14.4’dür. Aydın’da öğretmenin yaklaşımını sevecen bulanlar %58.9’dur.
Aydın’da öğretmenin yaklaşımını sevecen bulmayanların oranı %4.3, kararsızlar
ise %4.1’dir. İzmir’deki sonuç öğretmen yaklaşımının Aydın’a göre daha sevecen
bulunduğunu ortaya koymaktadır.
Soru:8 Okula başladığımdan bu yana özgüvenim olumlu yönde gelişti.
307
İzmir Aydın
16.5%
11.7%
70.7%
1.1%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
4.3%
2.7%
60.5%
32.6%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de okula başladığından beri özgüveninin geliştiğini düşünenlerin oranı
%70.7’dir. İzmir’de bu konuya katılmayanların oranı %11.7 ve kararsızlar ise
%16.5’dir. Aydın’da okula başladığından beri özgüveninin geliştiğini
söyleyenlerin oranı %60.5’dir. Aydın’da bu konuya katılmayanların oranı %2.7 ve
karasızlar ise %4.3’dür. İzmir’de ankete katılan öğrenciler okullarının
özgüvenlerini geliştirdiğini belirtmişlerdir. Bu oran Aydın’da İzmir’e göre
düşüktür.
Soru:9 Okulum sorumluluk duygusu oluşturmada başarısız
İzmir Aydın
18.1%
69.1%
12.2%
.5%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
9.0%
53.8% 3.7%
33.6%
kararsiz
katilmiyor katiliyor
Missing
İzmir’de okulun sorumluluk duygusu verebildiğini düşünenlerin oranı %69.1’dir.
İzmir’de okulun sorumluluk duygusu geliştiremediğini düşünenler % 12.2 ve
kararsızlar %18.1’dir. Aydın’da, okulun sorumluluk duygusunu geliştirdiğini
düşünenler % 53.8’dir. Aydın’da okulun sorumluluk duygusu geliştiremediğini
düşünenler %3.7 ve kararsızlar ise %9’dur. İzmir’de ankete katılanlar Aydın iline
göre okullarının sorumluluk duygusu aşılamada daha başarılı bulmaktadırlar.
308
Soru:10 Okulumda uygulanan disiplin cezalarında insan onuruna dikkat ediliyor.
İzmir Aydın
26.1%
19.1%
53.2%
1.6%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
17.6%
6.0%
44.2%
32.2%
kararsiz
katilmiyor
katiliyor
Missing
İzmir’de disiplin cezalarının insan onurunu kırmayacak biçimde verildiğini
düşünenler %53.2’dir. İzmir’de disiplin cezalarının insan onurunu kıracak
biçimde verildiğini düşünenlerin oranı %19.1’dir. Aydın’da disiplin cezalarının
insan onurunu kırmayacak biçimde verildiğini düşüneler %44.2’dir. Aydın’da
disiplin cezalarının insan onurunu kıracak biçimde verildiğini düşünenlerin oranı
%6 ve kararsızlar %17.6’dır.İki il karşılaştırıldığında İzmir’deki öğrenci insan
onuruna daha fazla dikkat edildiğini belirtmektedir. Sonuçlara bakıldığında her
iki ilde de %50’ye yakın öğrenci bu konuya dikkat edilmediğini de
vurgulamaktadır.
3. SONUÇ
İnsan hakları ile demokrasi birbiri ile ayrılmaz parçalardır. İnsan hakları eğitimi,
okul öncesi eğitimle başlamalı ve her eğitim aşamasında gerektiği kadar
verilmelidir. Aile yapılarımızın nedenleri ve sonuçları tartışmaya açık olmaması,
okul ve öğretmenlerin bu tartışma ortamını eğitim içerisinde sürekli hale
getirememeleri, öğrencilerin özgüvenlerinin oluşmasındaki olumsuzlukları
beraberinde getirmektedir. Aile, okul ve sosyal çevrenin fikir üreten öğrenciler
yetiştirebilmesi için “insan hakları” ile ilgili bilgi sahibi olmaları ve bunu yaşam
felsefesi haline getirmiş bulunmaları gerekmektedir. Öncelikle toplum için,
“insan hakları eğitimi” ilköğretim sırasında pratik bir biçimde verilmelidir.
İzmir ve Aydın’da beşinci sınıf öğrencileri arasında yapılan anket çalışması
sonucunda, öğrenciler okullarında tam anlamıyla kendilerini güvende
hissetmediklerini, eşitlik ilkesinin istenilen düzeyde olmadığını, fikirlerini özgürce
ifade edemediklerini, yeterince hoşgörü ve uzlaşma ortamı göremediklerini,
öğrenciler arasında barışçıl çözümlerin kolay sağlanamadığını, öğretmenlerin
her zaman sevecen olmadığını, disiplin cezalarının insan onuruna yaraşır
biçimde verilmediğini düşünenlerin oranı oldukça yüksektir. Okullarda
öğrencilerin özgüvenini geliştirme ve sorumluluk duygusu aşılayabilme oranları
309
ise diğer sorulara göre yüksektir. Her iki ilde de beşinci sınıf öğrencileri insan
hakları bakımından temel olarak kabul edilebilecek kavramların okullarında tam
anlamıyla oluşmadığını vurgulamaktadır.
Yapılan anket çalışması öğrencilerin okul içerisinde katılımcığı yaşayamadıklarını
da ortaya koymaktadır. Ankete katılan öğrenciler sorulara cevap vermelerinin
yanında, anket üzerine bazı açıklamalarda da bulunmuşlardır. Bu açıklamalar
öğrencilerin bilinçli olduklarını ve ülkedeki demokratikleşme süreci ile
ilgilendiklerini de belirlemektedir. Ankette sorulmamış olmasına rağmen, ortak
olarak okullarında temsilciler seçtiklerini ancak bu öğrencilerin fonksiyonlarının
olmadıklarını söylemektedirler. Okullarında yapılan her seçimin etkinsizlikle
sonuçlandığını düşünmektedirler.
İnsan hakları eğitimi konusunda okul yönetimlerine, özellikle öğretmenlere
büyük görevler düşmektedir. Öğretmenler sınıf ortamında bu eğitimin önemini
sürekli vurgulamalı ve teoriden çok pratiğe geçirmelidir. Okul yönetimi özgür bir
bireyin eğitimli bir birey olduğunu öğrencilere gösterebilmelidir. Demokrasinin ve
insan haklarının yaşanan bir süreç olduğu öğrencilere anlatılmalıdır. Okullarda
öğrenciler sevgi ve saygı ortamı görebilmeli, toplumda da gördüklerini
yansıtabilmelidirler.
İlköğretimde temel bilgilerin alınması, insan hakları eğitimi açısından da
önemlidir. İnsan hakları ve demokrasinin yarınlara taşınmasında, “İNSAN
HAKLARI EĞİTİMİNİN” yeri ve önemi öğrenciler arasında da kabul edilmelidir.
Bunu sağlayabilecek birim okullar, kişiler ise, okullarda görev alan yöneticiler ve
öğretmenlerdir.
KAYNAKÇA
AKALIN, G. (1998): “İnsan Hakları, Fırsat Eşitliği ve Türkiye”, Türkiye’de İnsan
Hakları III Sempozyum, Türk Demokrasi Vakfı, Ankara.
AYDIN, N. (2000): “İnsan Hakları ve Medya”, I.Ulusal İletişim Sempozyumu
Bildirileri, 3-5 Mayıs, Ankara.
BAHAR, H. İ. (1998): Poliste Demokrasi ve İnsan Hakları II, Ankara Türk
Demokrasi Vakfı.
BOZKURT E.; ÖZCAN M.; KÖKTAŞ A. (2001): Avrupa Birliği Hukuku, Nobel
Yayım Dağıtım.
BÜYÜKKARAGÖZ, S. S.; KESİCİ Ş. (1998): Demokrasi ve İnsan Hakları
Eğitimi, Ankara, Türk Demokrasi Vakfı.
ÇAM, E. (1987): Siyaset Bilimine Giriş, İstanbul, Der Yayınları.
GÖZÜBÜYÜK, Ş. (1999): Yönetim Hukuku, Ankara, 12.Basım, Turhan Kitabevi.
310
KARAMAN, Y. (2000):İnsan Hakları Eğitimi, Ankara, Anı Yayıncılık.
KONGAR, E. (1999):Yamyamlara Oy Yok, İstanbul, 4.Basım Remzi Kitabevi.
ÖZDEK, Y. (2000): Uluslararası Politika ve İnsan Hakları, Ankara, Birinci Basım,
Öteki Yayınevi.
PAINE, T. (1985): İnsan Hakları, İstanbul, Belge Yayınları, Siyasal düşünce
Klasikleri 2.
TANÖR, B. (1994): Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, Ankara, Genişletilmiş. 3.
Baskı, BDS Yayınları,
ÜNAL, Ş. (1997): Temel Hak ve Özgürlükler ve İnsan Hakları Hukuku, Ankara,
Yetkin Yayıncılık.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (2006),
http://yayim.meb.gov.tr/yayimler/sayi34/dogan.htm, (03.04.2006)
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (2006),
http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/sayi34/duman.htm. (03.04.2006)
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (2006), http://www.canaktan.org/ekonomi/avrupabirligi/
insan-haklar.htm. (03.04.2006)
ANAVATAN PARTİSİ (2006), http://www.anap.org.tr/anap/icraat/55icra/insanhak.
htm. (03.04.2006)
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (2006),
http://Yayim.meb.gov.tr/yayimler/sayi34/ozturk.htm. (03.04.2006)

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR