15 Kasım 2008 Cumartesi

NURDAN DUALAR

19.Söz

Allah'ım! Kur'ân'ı bize, bu risalenin kâtibine ve onun emsali olan zatlara her türlü dert için şifa kıl. Bize ve onlara, hayatımızda ve ölümümüzden sonra Kur'ân ile ünsiyet ettir. Kur'ân'ı bu dünyada bir dost, kabirde bir mûnis, kıyamette bir şefaatçi, sırat üzerinde bir nur, ateşe karşı bir siper ve hicap, Cennette bir refik ve bütün hayırlar için bir yol gösterici ve imam kıl. Bütün bunları bize fazlınla, cûdunla, kereminle ve rahmetinle ihsan et, ey kerem sahiplerinin en kerîmi ve merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz. Âmin.

Allah'ım! Furkan-ı Hakîmin kendisine indirildiği Zâta ve bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et. Âmin, âmin.

19.Söz

Allah'ım! Kur'ân'ın esrarını, sevdiğin ve râzı olduğun şekilde bize tefhim et ve onun hizmetine bizi muvaffak et. Âmin, rahmetinle ey Erhamürrâhimîn.

Allah'ım! Kur'ân-ı Hakîmin kendisine indirildiği Zâta ve bütün âl ve ashâbına salât ve selâm et.

20.Söz

Allah'ım! Vücub-u vücuduna ve vahdâniyetine delâlet ve celâline ve cemâline ve kemâline şehadet eden o zâta rahmet et ki, o,

bütün kâinatın ve bütün enbiya ve evliyanın tasdikiyle musaddak şahid-i sadık ve bütün ehl-i tahkikin tahkikatıyla müeyyed burhan-ı nâtık,

bütün enbiya ve mürselînin icmâ ve tasdik ve mucizelerinin sırrına mazhar olan efendisi, bütün evliya ve sıddıkînin ittifak ve tahkikat ve kerametlerini hâvi olan imamı,

hakkaniyeti hadsiz tahkikatla teyid ve tasdik edilen mucizât-ı bâhire ve havârık-ı zâhire ve delâil-i kàtıa sahibi,

zâtında güzel hasletlerin en nihayet merâtibini, vazifesinde ahlâk-ı ulviyeyi, hilâftan münezzeh olan şeriat-i mükemmelesinde en yüksek seciyeleri câmi,

Kur'ân'ı indirenin, indirilen Kur'ân'ın ve kendisine Kur'ân indirilen zâtın ittifakıyla vahy-i Rabbânînin mazharı,

âlem-i gayb ve âlem-i melekûtu seyr ü seyahat ve temâşâ eden,

ervâhı müşahede ve melâikeye refakat eden,

şahsen ve nev'en ve cinsen kâinatın bütün kemâlâtının fihristesi,

şecere-i hilkatin en münevver meyvesi,

hakkın sirâcı, hakikatin burhanı, rahmetin timsali, muhabbetin misali, kâinat tılsımının keşşâfı, saltanat-ı Rububiyetin dellâlı,

şahsiyet-i mâneviyesinin remz-i ulviyetiyle, Fâtır-ı Âlemin bu kâinatı onu nazara alarak halk ettiği anlaşılan,

düsturlarının vüs'ati ve kuvvetinin işaretiyle Kâinat Nâzımının nizâmı olduğu ve Hâlık-ı Kâinat tarafından vaz edildiği zahir olan şeriatin sahibidir-evet, bu nizâm-ı ahsen ve ecmeli câmi olan bu dinin nâzımı, ancak bu nizâm-ı etem ve ekmel olan bu kâinatın Nâzımı olabilir.

Yer ve gökler var oldukça salâvâtın en efdali ve selâmetin en etemmi, biz Âdemoğulları topluluğunun efendisi ve biz mü'minler topluluğunun imana hidayet edicisi olan Abdullah ibnü Abdilmuttalib oğlu Muhammed'in üzerine olsun.

22.Söz

Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler verme. Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin. Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et. (Bakara Sûresi, 2:286.)

22.Söz

"Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice anlasınlar." (Tâhâ Sûresi, 20:25-28.)

23.Söz

Allah'ım! Onun, Senin katındaki sırrı ve Sana olan seyri hürmetine, beni korkularımdan emin kıl, hatalarımı gider, hüznümü ve hırsımı benden gider. Varlığın ve huzurunla beni müşerref kıl. Beni benden kurtarıp kendine al. Kendi varlığımı Sana feda etmekle beni rızıklandır. Beni nefsime meftun ve hissimle kör eyleme. Herbir gizli sırrı bana aç. Yâ Hayyu yâ Kayyûm, yâ Hayyu yâ Kayyûm, yâ Hayyu yâ Kayyûm! Bana, arkadaşlarıma ve ehl-i iman ve Kur'ân'a merhamet et. Âmin, ey merhametlilerin en merhametlisi ve kerem sahiplerinin en kerîmi olan Allah'ım!

23.Söz

"Mahlûkatının sayısınca, Zâtına lâyık şekilde, Arşının ağırlığınca ve kelimelerinin mürekkebi miktarınca hamdinle Seni her türlü noksandan tenzih ederiz Bütün peygamberlerinin, evliyalarının ve meleklerinin tesbihatlarıyla Seni kusurdan tenzih ederiz. .." (Müslim, Zikir: 79; Ebû Dâvud, Vitir: 24; Tirmizi, Daavât: 103; Nesâî, Sehv: 94; Müsned, 1:258, 353, 6:325, 430.)

24.Söz

Allah'ım! Mahlûkatının en hayırlısı, parlayan nur-u bâhir, kat'î burhan-ı zâhir, bahr-i zâhır, nur-u gàmir, cemâl-i zâhir, celâl-i kàhir, kemâl-i fâhir olan, kulun ve habibin ve resulün Muhammed'e, zeval bulmayan ezeliyetine lâyık bir ezeliyetle, tahavvül etmekten münezzeh ebediyetine lâyık bir ebediyetle, Senin cûd ve kereminin mevhibelerinin bulutlarının yağmurlarınca bol ve genişşekilde, Senin cûd ve ihsânâtının lâtifelerinin şerifelerinin mergubiyetince bol ve bereketli şekilde, salâvâtının en efdali ve en ecmeli ve en şereflisiyle, en zâhiri ve en tâhiriyle, en ahseni ve en faziletlisiyle, en ekremi ve en aziziyle, en âzamı ve en eşrefiyle, en yüce ve en pâkiyle, en mübârek ve en lâtifiyle selâmının en etemm ve en ekser ve en ziyadesiyle, en yüksek ve en yüce ve en daimîsiyle salât ve selâm et, rahmetine ve rızâna ve af ve gufrânına mazhar kıl. Ona ve aynen onun âline ve ashâbına da, azamet-i Zâtına yaraşır şekilde rahmet ettiğin gibi bir rahmetle, öyle bir salât et ki, o salât hürmetine günahlarımızı bağışla, gönlümüzü ferahlandır, kalblerimizi tathir ve ruhlarımızı tervih ve sırrımızı takdis et, hâtırat ve efkârımızı tenzih et, içimizdeki kederleri gider, hastalıklarımıza şifâ ver, kalblerimizin kilitlerini aç. Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki Vehhâb olan, istediklerimizi bize veren ancak Sensin." Âl-i İmrân Sûresi, 3:8.

25.Söz

Allah'ım!

Esmâ-i Hüsnânın tecelliyâtına câmi bir ayna oluşu sırrıyla, esmâ ve sıfâtının güzelliğine olan kudsî muhabbetinin envârı onda temessül eden,

masnuâtının en ekmeli ve en bedîi, kemâlât-ı san'atının enmuzeci ve mehâsin-i nukuşunun fihristesi olması hasebiyle, masnuâtındaki san'atına olan kudsî muhabbetinin şuaları onda temerküz eden,

mehâsin-i san'atının en âli dellâlı, nukuşunun güzelliklerini ilân edenler arasında sesçe en yüksek oluşu ve kemâlât-ı san'atının en güzel medîhelerini dile getirişi sebebiyle, san'atının istihsânına muhabbet ve rağbetinin en lâtif cilveleri onda tezahür eden,

Senin ihsânın olan mehâsin-i ahlâkın kâffesini ve eser-i fazlın olan letâif-i evsâfın hepsini câmi olması sırrıyla, mahlûkatının güzel ahlâkına ve masnuâtının lâtif evsafına olan muhabbet ve istihsânının aksâmı onda tecemmu eden,

Furkan'ında muhsinlerden, sâbirlerden, mü'minlerden, müttakîlerden, tevvâbînden, evvâbînden ve Kendini onlara sevdirdiğin ve muhabbetinle onları şereflendirdiğin bilcümle esnâf-ı ibâdın için doğru bir mihenk ve fâik bir mikyas teşkil eden, ve öyle bir mihenk ve mikyas ki, Senin habiplerinin imamı ve Senin mahbuplarının seyyidi ve Senin dostlarının reisi olan zâta, bütün ashâbına ve ihvânına, salât ve selâm et. Âmin, rahmetinle ey Erhamürrâhimîn.

27.Söz

Allahı'm! Habibiyeti ve salâtıyla Cennetin kapılarını açan ve ona getirdikleri salâvatlarla ümmeti için de o kapının açılışını teyid buyurduğun Habibin Aleyhissalâtü Vesselâma rahmet et.

Allah'ım! Bizi, ebrâr ile beraber, seçkin Habibinin şefaatiyle Cennete idhal et. Âmin.

28.Söz

"Onların Cennetteki duaları şöyledir: 'Allah'ım, Seni bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz.' Aralarındaki dilekleri de hep selâmdır, iyiliktir. Duaları ise şu sözlerle sona erer: 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." (Yûnus Sûresi, 10:10)

"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce Katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin." (Âl-i İmrân Sûresi, 3:

Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e, âline, ashabına ve ihvânına, Senin razı olacağın şekilde ve onun hakkını eda edecek bir surette salât ve selâm et, bize ve dinimize selâmet ver. Âmin, ey Rabbü'l-Âlemîn.

30.Söz

Allah'ım! Onun işaretiyle ay parçalanan, parmaklarından kevser gibi sular akan, gözün asla şaşmadığı Mirac mucizesinin sahibi, Efendimiz Muhammed'e ve bütün âl ve ashabına, dünyanın iptidâsından mahşerin âhirine kadar salât et.

"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin." Bakara Sûresi, 2:32.

"Dualarımızı kabul et, ey Rabbimiz. Herşeyi hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak Sensin." Bakara Sûresi, 2:127.

"Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşersek bizi onunla hesaba çekme." Bakara Sûresi, 2:286.

"Ey Rabbimiz, bizi hidayete eriştirdikten sonra kalblerimizi tekrar sapıklığa meylettirme." Âl-i İmrân Sûresi, 3:8

Allah'ım! Bir işaretiyle ay parçalanan zâtın hürmetine, benim kalbimi ve Risale-i Nur'un sadık talebelerinin kalblerini, Kur'ân güneşine mukabil bir ay hükmüne getir. Âmin, âmin.

31.Söz

Allah'ım! Bizi, dünyada Senin muhabbetinle ve bizi Sana ve Senin emrettiğin şekilde istikamete yaklaştıracak şeylerin muhabbetiyle, âhirette de rahmetin ve rüyetinle rızıklandır.

İlâhî! Sen benim Rabbimsin, ben Senin kulunum. Sen Hâlıksın, ben mahlûkum. Sen Rezzaksın, ben merzûkum. Sen Mâliksin, ben memlûküm. Sen Azizsin, ben zelîlim. Sen Ganîsin, ben fakirim. Sen Hayysın, ben meyyitim. Sen Bâkîsin, ben fâniyim. Sen Kerîmsin, ben leîmim. Sen Muhsinsin, ben âsiyim. Sen Gafûrsun, ben günahkârım. Sen Azîmsin, ben hakîrim. Sen Kavîsin, ben zayıfım. Sen Mu'tîsin, ben dilenciyim. Sen Emînsin, ben korkudayım. Sen Cevâdsın, ben muhtacım. Sen Mücîbsin, ben duacıyım. Sen Şâfîsin, ben hastayım.

Sen benim günahlarımı mağfiret et. Beni cezalandırma. Hastalıklarıma şifa ver, yâ Allah, yâ Kâfi, yâ Rabbi, yâ Vâfî, yâ Rahîm, yâ Şâfî, yâ Kerîm, ya Muâfî. Benim bütün günahlarımı bağışla. Benim bütün dertlerime âfiyet ver. Beni ebediyen rızâna mazhar et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.

32.Söz

"Ey Rabbimiz! Duamızı kabul buyur. Muhakkak ki Sen herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla bilensin." Bakara Sûresi, 2:127.

"Tevbemizi de kabul et. Şüphesiz ki Sen tevbeleri çokça kabul edersin ve rahmetin herşeyi kuşatmıştır." Bakara Sûresi, 2:128.

33.Söz

"Onların duaları ise şu sözlerle sona erer: 'Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." Yûnus Sûresi, 10:10

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR