10 Aralık 2008 Çarşamba

CUMHURİYET DÖNEMİ EDEBİYATI

Milli edebiyat, 1911 yılında Selanik’te çıkan “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin’in “Yeni Lisan” adlı makalesinin yayımlanmasıyla başlar.
Özellikleri:
• Arapça ve Farsça dil bilgisi kuralları ile bazı istisnalar dışında bu kurala göre yapılmış tamlamalar kullanılmamalıdır.
• A. Ve F. ile birlikte yabancı kelimeler Türkçedeki kullanımına göre değerlendirilmeli, Türkçe telaffuzlarına göre yazılıp söylenmeli.
• A. Ve F.kelime yerine mümkün olduğunca Türkçe kelimeler kullanılmalı ;ancak konuşma diline girip yaygınlaşmış olanlar Türkçeleşmiş sayılarak kullanılmalı.
• Türkiye Türkçesine ve öteki Türk lehçelerinden kelime alma yoluna gidilebilir.
• İstanbul halkının günlük konuşma dili esas alınmalı.
• Terimler bilim ilgili olduğu için bilim dilinde kıllanılan A.ve F. terimlerin kullanımına devam edilmeli.
• Şiirde daha çok bireysel konulara yönelen bu dönem sanatçıları, roman ve öyküde sosyal meselelere eğilmişler; milliyetçilik düşüncesi, Kurtuluş Savaşı, gibi konuları ele almışlardır. Konuların İstanbul dışına çıkarılması da bu dönemin belirgin özelliklerindendir.
• Sade Türkçe ve hece vezninin kullanıldığı bir edebiyat akımıdır.

• Milli Edebiyat Sanatçıları:
Mehmet Emin Yurdakul
Ziya Gökalp
Ali Canip Yöntem
Ömer Seyfettin
Mehmet Fuat Köprülü
Ahmet Hikmet Müftüoğlu…

• Milli Edebiyat Akımından Etkilenen Sanatçılar:

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Halide Edip Adıvar
Reşat Nuri Güntekin
Refik Halit Karay
Falih Rıfkı Atay

BEŞ HECECİLER
Özellikleri:
• Şiirlerinde Anadolu’yu coşkulu bir dille anlattılar.
• Milli Edebiyatın ölçü, biçim ve nazım şekillerini benimsemiş, o doğrultuda eserler vermişlerdir.
• Dize kümelerinde dörtlüklere bağlı kalmayıp yeni biçimler aramışlardır.
• İlk şiirlerinde aruzu kullanan Beş Hececiler şiire I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde başlamışlardır.
• Şiirde sade ve özentisiz olmayı tercih etmişler, eserlerinde konuşma dilini kullanmışlardır.
• Gerçekçi olmak istemişler ancak hemen hepsi romantizme sürüklenmiştir.
• Beş Hececiler:
Faruk Nafiz Çamlıbel
Enis Behiç Koryürek
Halit Fahri Ozansoy
Orhan Seyfi Orhon
Yusuf Ziya Ortaç


GARİP AKIMI (I. YENİ)

• 1941’de Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet birlikte yayımladıkları Garip adlı şiir kitabının önsözünde bu akımın ilkelerini ortaya koydular.
Özellikleri:

• Şiirde ölçüyü bırakıp serbest şiir yazma yoluna gittiler.
• Uyağı şiir için gerekli olmaktan çıkardılar.
• Her şeyi şiirin konusu haline getirdiler. Böylece şairane duygular şiirden uzaklaştırdılar.
• Her türlü sözcüğün şiirde kullanılmasını savundular, böylece gündelik küçük sorunlar, halktan kişiler, sokak… şiire girdi.
• Şiirde bütün güzelliğini benimsediler.
• Şiirin düşünce ve zekadan güç alarak yaşama sevincini anlatması gerektiğini söylediler.
• Dilin sanatlardan arındırılmış olarak doğal biçimde kullanılması gerektiğini savundular.
• Şiirde toplumsal aksaklıkları eleştirdiler.
• Şiirde mizaha yer verdiler.


İKİNCİ YENİ
Özellikleri:
• Orhan Veli arkadaşlarının yalın anlatımına tepki olarak doğmuştur.
• II. Yeni şiirimizde çok uzun soluklu olmasa, geniş bir okuyucu kitlesi bulamasa da Türk şiirine yeni boyutlar getirmiştir.
• “şiir için şiir” anlayışıyla hareket etmişler; erdem, ahlak, toplum ve gerçek gibi konuların şiirin dışında tutulması gerektiğini savunmuşlardır.
• Onlara göre anlamlı olmak şiir için önemli değildir.
• II. Yeni’ye göre şiir bir öykü anlatma aracı değildir. Öteki edebi türlerden kesin çizgilerle ayrılmalıdır. Bu yüzden konuyu ve olayı şiirden atmışlardır.
• Eşya, görünüm ve insanı gerçeküstücülükten daha aşırı bir soyutlama ile anlatmayı amaç edinmişlerdir.
• Onlara göre şiirde ahenk, ölçü ve uyakla değil; musiki ve anlatım zenginliği ile sağlanmalıdır.
II. Yeni Sanatçıları:
Sezai Karakoç
Edip Cansever
Turgut Uyar
İlhan Berk
Cemal Süreya
Ece Ayhan
20.YÜZYIL TÜRK EDEBİYATINDA BAĞIMSIZ SANATÇILAR
Milli Edebiyatçılarla aynı dönemde yaşadığı halde bu akıma bağlı olmayan sanatçılar şunlardır:
Ahmet Haşim
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Mehmet Akif Ersoy
Yahya Kemal Beyatlı
Ahmet Rasim
Rıza Tevfik Bölükbaşı
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Genel Özellikleri:
• Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış, dilde sadeleşme çabaları aralıksız sürmüştür.
• Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış, edebiyatta gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.
• Aruzun yerini hece vezni almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır.
• Şiirin biçimce serbestleşmesi sağlanmıştır.
• Şiir, roman, hikaye ve tiyatro gibi türler gelişmiş, bu türlerde başarılı ürünler verilmiştir.
• İstanbul dışında da pek çok edebiyatçı yetişmiştir.
• Öykü ve romanda toplumsal gerçekçilik egemin olmuştur.
YEDİ MEŞALECİLER
• Beş Hececilerin gerçekçilik ve içtenlikten uzak şiirlerine tepki olarak doğmuştur.
• Girişimlerini “canlılık, samimiyet ve sürekli yenilik” olarak özetlediler ancak bunu gerçekleştiremediler.
• Hece vezninden yola çıktılar, biçimde bir yenilik yapamadılar.
• Özde ise Verlaine, Mallerme, özellikle de Baudelarie gibi Fransız ozanlarını örnek aldılar.
• Olayları daha gerçekçi bir gözle, içten ve yeni bir ruhla anlatmak istediler.
• Konuları olabildiğince genişletmeye çalıştılar.
• Şiirlerinde izlenimciliğin tesiri görülür. (tablo gibi şiir)
• Topluluk 1928’de Meşale Dergisi’nin kapanmasıyla dağıldı.
• Yedi Meşaleciler:
Yaşar Nabi Nayır
Ziya Osman Saba
Vasfi Mahir Kocatürk
Kenan Hulusi Koray
Sabri Esat Siyavuşgil
Cevdet Kudret Solok
Muammer Lütfi Bahşi
TOPLUMSAL GERÇEKÇİLER
Özellikleri:
• I. ve II. Yeni’ye tepki olarak ortaya çıkmıştır.
• Sosyal olaylara ve toplumsal meselelere yönelmişlerdir.
• Eserlerinde köy hayatını ve köylülerin sorunlarını ele alan bu sanatçılar yurt gerçeklerini anlatmak gerektiğini savunmuşlardır.
• Özellikle hikaye ve roman türünde başarılı olmuşlardır.
Sanatçıları:
Nazım Hikmet
Rıfat Ilgaz
Ahmet Arif
Kemal Tahir
Orhan Kemal…

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR