30 Ocak 2009 Cuma

Davos’ta “Bir Millet” Kalktı ve Yürüdü!

Davos’ta “Bir Millet” Kalktı ve Yürüdü!
Cum, 30/01/2009 - 11:11 — Ümit Demir

Diplomasiyi öne sürecekler…
“Ama arabuluculuk görevimiz tehlikeye girecek”, bahanesinin arkasına sığınılacak…
“Uluslararası arenada etkinliğimiz azalacak”, diyecekler…
İsrail’i düşman bellemek ABD’yi karşına almak, korkaklığını gösterecekler…
Kısaca ‘kul’dan duble duble tırsacaklar, Allah’tan zerre miskal korkmayacaklar!

Diplomasinizin işlemesi için kaç bebek kanının daha “yağ niyetine” kullanılması gerekiyor beyler!
Nezaket kuralları deyip görgü kuralları deyip eşinizin/kızınızın başkalarının kollarında gezmesine daha ne kadar göz yumacaksınız beyefendiler!
Saflık ölçüsünde aptallık ile nezaket sahibi onurlu bir beyefendi arasında kocaman bir fark olması lazım değil mi?

Barış yolu kapandı diyorlar. Hangi barış yolu bu! Bilmem kaç devletten müteşekkil BM’nin bile sağlayamadığı barışın yolu mu? O yolu mu tıkadı Davos’taki bu tepki!

Hangi arabuluculuk peki sekteye uğrayan? Başbakan ne diyor; “Son Gazze saldırısından 4 gün önce İsrailli yetkililerle görüştük, belli bir anlaşma zemini aradık ve kendilerinden cevab beklemeye başladık. Fakat ne yazık ki bize cevab verme zahmetinde bulunmadılar ve savaşa giriştiler.” Bu mudur arabuluculuğun meyvesi? Adamdan bile sayılmamak, öyle mi?

Kibri en büyük ahlâki zafiyet sayan bir kültürün ferdleriyiz. Tek bir istisnası vardır kibri göstermenin, eğer kibirliye karşı kibrini yüzüne vurmak içinse!

İsrail’le ilişkilerin sonunu düşünen Yahudi kırmaları acaba Peres’in Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına karşı takındığı tavrı içlerine sindirdiler de mi olayın o tarafını göz ardı ediyorlar? Yoksa “Bizim için Başbakan sadece bu ülkenin zencisidir. Onu boş verin, yeter ki efendilerimiz bizden memnun olsun” mu diyorlar!

Başbakan ilk konuşma hakkı sırasında sakin sakin ne kadar da güzel anlattı aslında tüm yaşananları. Peres’in suratını şekilden şekle sokarak hem de! Gazze’de bir abluka vardı, açlık, hastalık ve gepegenç ölümler vardı. Bu konuşmadan güç alan Arab ligi sözcüsü de dövmeye devam etti İsrail cumhurbaşkanını. Söylenen gerçekler, yarası olanı öyle bir cazgırlaştırdı ki yaşına başına bakmadan nasıl da bağırıp çağırmaya başladı gördük hepimiz. Yalanlar üzerine bina edilen bir konuşma ile dünya halklarını, gözlerinin içine baka baka kandırmayı denedi yine. Başaracağını sandı, hatta alkış da aldı!

Ama elde tutulması zor olan o “kor” yürekte de duramazdı elbet! Erdoğan’ın yanan yüreği hem insanlığı yalanlarla kandırmaya çalışana hem de onu fikirsizce alkışlayanlara gereken dersi verecekti.

O kalkarken bir millet de kalktı ve yürüdü!
O yürürken bir millet de yürüdü ve büyüdü!
O büyürken bir millet de büyüdü ve küçüldü tüm dünya…

Bugün kimse olumsuz bir şey söylemesin lütfen.
Bugün, benim ve hemen hepimizin onurlu duruşu, zalime karşı hakkı haykırışı, mazimizde nelerin var olduğunu, özgür ve bağımsız konuşabilmeyi hatırlayışımızın zirvelerinden bir zirvedir.
Bırakın birazcık, bir an dahi olsa burada duralım! Çünkü bunu yaklaşık yüz yıldır bekliyorduk…
Sadece “futbolla” olmuyor artık!

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR