26 Ocak 2009 Pazartesi

Duanın on âdâbı vardır

Duanın on âdâbı vardır:
1. Şerefli Vakitleri Gözetmek
Senenin Arefe gününü, aylardan Ramazan ayını, haftanın cum'a gününü ve saatlerin de seher vaktini gözetmek gibi.,..
Nitekim Allah Teâlâ (c.c) 'Sabahın erken vakitlerinde de istiğfâr ederlerdi' (Zâriyat/18) buyurmaktadır.
Hz. Peygamber (s.a) de şöyle buyurmuştur:
Allah Teâlâ her gece dünya semasına iner, bu iniş zamanı gecenin en son üçte birisi kaldığı zamandır. (Zât-ı ulûhiyyetine yakışır ve mahiyeti bizce malûm olmayan) inişi yaptığı zaman şöyle buyurur: 'Benden isteyen var mı ki duasını kabul edeyim? Benden dileyen var mı ki, kendisine dilediğini vereyim? Benden günâhının bağışlanmasını isteyen var mı ki, günâhını affedeyim?'. 66
Hz. Yâkub'un (a.s), kendisinden (Yusuf u kuyuya attıkları için) özür dileyen ve günahlarının affı için Allah'a yalvarmasını rica eden çocuklarına 'Sizin için yakında rabbimden mağfiret dileyeceğim. Çünkü o gafûrdur, rahimdir. (Yusuf/98) deyip tehir etmesinin sebebinin' seher vaktinde dua etmek için olduğu söylenmiştir.
Hz. Yâkub (a.s), seher vaktinde kalkıp dua eder ve bu duayı dinleyen çocukları da arkasında âmin derler. Bunun üzerine Allah Teâlâ kendisine vahiy gönderir ve 'Çocuklarını affettim ve hepsini peygamberlikle vazifelendirdim' buyurur.
2. Şerefli Halleri Fırsat Bilmek
Şerefli halleri fırsat bilerek, o hallerde dua etmelidir.
Nitekim Ebu Hüreyre şöyle der: 'Gök kapıları Allah yolunda, Allah'ın düşmanlarıyla çarpışanların safları düşman saflarına yaklaştığı zaman açılır ve yine o kapılar, yağmur yağdığı zaman, farz namazlar için kamet edildiği zaman açılırlar. Bu bakımdan bu vakitlerde dua etmeyi bir ganimet bilin'.
Mücâhid de şöyle der: 'Namaz, saatlerin en hayırlısında kılınmış ve kılınmaktadır. Bu nedenle namazların arkasından dua etmeyi ihmal etmeyin'.
Hz. Peygamber de şöyle buyurmuştur:
Ezan ve kamet arasında yapılan dua reddolunmaz. (Muhakkak kabul olunur).67
Oruçlu bir kimsenin duası geri çevrilmez.68
Hakîkat açısından vakitlerin şerefi, hâllerin şerefine bağlıdır. Çünkü seher vakti kalbin tasfiyesi, ihlâsı ve teşviş edici engellerden boşalma vaktidir. Arefe ve cuma günleri himmetlerin birleşme, kalplerin ilahî rahmetleri oluk hâlinde elde etmeye yardımlaşma vaktidir. İşte vakitlerin şerefinin sebeplerinden birisi hâllerdir. Bu sebeplerde insanın aklına gelmeyen ve bilgisi bulunmayan daha nice sırlar vardır. Secde hâli de duanın kabul olunmasına uygun hâllerdendir.
Nitekim Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'den (s.a) bu hususta şu hadîsi rivayet etmiştir:
Kulun, rabbine en yakın olduğu hâl secde ettiği hâldir. Bu nedenle secdenizde çok dua ediniz!69
İbn Abbas (r.a) Hz. Peygamber'den şu hadîsi rivayet eder:
Ben rükû veya secde ederken Kur'an okumaktan menedildim. Rükûda rabbinizi tâzim edin. Secdede ise çok dua edin. Çünkü bu hallerde duanın kabul olunması sair zamanlara nazaran daha kuvvetlidir.70
3. Kıbleye Yönelerek Dua Etmek
Kişi, ellerini koltuk altlarının beyazlığı görünecek derecede kaldırmalıdır.
Çünkü Câbir b. Abdullah, Hz. Peygamber'in kıbleye yöneldiğini rivayet ederek şöyle buyurmaktadır:
Hz. Peygamber (s.a) Arefe günü vakfe yerine geldi. Kıbleye yönelip güneş batıncaya kadar dua etti.71
Selmân-ı Fârisî de, Rasûlullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
Muhakkak rabbimiz hicabedici ve kerîmdir. Kulları ellerini dergâh-i izzetine kaldırdıkları zaman o elleri boş çevirmekten hayâ eder.72
Enes de şöyle rivayet eder:
Rasûllullah (s.a) duada koltuk altının beyazı görününceye kadar ellerini kaldırır, parmağıyla işaret etmezdi.73
Ebu Hüreyre'nin (r.a) rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (s.a) dua edip şehâdet parmaklarıyla işaret eden bir insanın yanından geçtiğinde şöyle buyurmuştur:
Bir, bir... (iki parmağını birden kaldırma Allah'ın birliğine işaret olan tek parmağını kaldır).74
Ebu Derda (r.a) şöyle demiştir: 'Şu eller zincirlerle bağlanmadan önce kaldırıp onlarla dua edin'.
Duadan sonra elleriyle yüzü meshetmek gerekir. Nitekim Hz. Ömer (r.a) şöyle anlatmaktadır:
Hz. Peygamber ellerini duada (göklere) uzattığı zaman onlarla yüzünü meshetmeyince ellerini indirmezdi.75
İbn Abbas (r.a) Hz. Peygamber'in şu şekilde dua ettiğini rivayet etmektedir:
Rasûlullah (s.a) dua ettiği zaman, ellerini birleştirir, iç kısımlarını yüzüne doğru tutardı.76
İşte ellerin duada tutulma keyfiyeti bu şekildedir. Dua ederken gözlerini semâya dikilemelidir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
Duada gözlerini semâya diken kavimler, ya bu durumdan vazgeçecekler veya (mânen) gözlerinin nûrları sökülecektir.77
4. Sessizce Dua Etmek
Dua ederken sesini ne fazla yükseltmeli, ne de iyice kısmalı, ikisi arasında bir tonla dua etmelidir.
Nitekim Ebû Musa el-Eş'arî (r.a) şöyle rivayet eder: Biz Hz. Peygamberle beraber seferden dönüyorduk. Medine'ye yaklaştığımızda Hz. Peygamber tekbir getirdi, ashab da onunla beraber tekbir getirerek seslerini oldukça yükselttiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurdu:
Ey insanlar! Çağırdığınız Allah, ne sağırdır, ne de gaib. İyi bilin ki, çağırdığınız zat, sizinle bineklerinizin boynu arasındadır; (size herşeyden daha yakındır).78
.
Hz. Âişe 'Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. Bu ikisinin arası bir yol tut' (İsrâ/110) ayetinin tefsirinde 'namazdan gaye duadır' demiştir.
Allah Teâlâ (c.c), peygamberi Zekeriyya'yı (a.s) överek şöyle buyurmuştur:
'O, rabbine gizlice yalvardığı zaman.. (Meryem/3) Başka bir ayet de şöyledir:
'Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin'. (A'raf/55)

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR