25 Ocak 2009 Pazar

Filistin

Filistin
Toprak gökten gebe kaldığı bebesini
Göğün mavi gözlerinden besler
Göğün toprağından
Toprağın göğünden başka kimsesi yoktur
Bu kimsesizliğin büyüttüğü umut Filistin’dir
Filistin gök ile toprağın çocuğudur

Göğün çocuğu esir şimdi
Göğün çocuğu koynunda ölü çocuklar taşıyor
Toprağına tutunmuş avuçlarından vuruluyor Filistin
İnsanlığın namusu vuruluyor cennetin krallığında

Ölmek kolay
Yalnızlığı parçalamak
Kimsesizliğin kimsesi olmak kolay
Hatta geleceği avuçlayıp yarının çocuklarına vermek de kolay
Annesinin ölüsünü günlerce terk edemeyecek kadar çaresiz çocuğun
O imgelemi kahreden fotoğrafına bakmak zor

Yoksa ölüm acıtmaz Filistin’de
Hatta özlenen gidiş bir Filistinli gibi gitmektir
Hastane kapısına ulaşmayı hayal ederek değil
Dünyanın kapısını çarpışın sesiyle irkilen meleklerin
Titrek selamlarıyla aralanacak yeni bir dünyadır

Evrenin dünyaya düşen gölgesi
Aynılığın tapınağının toprağı
Hisleri aynı aşka dönük bedenlerin gözdesidir Filistin
Vurulmamalı Filistin

Vurulmamalı Filistin
Çünkü dedim ya evrenin dünyaya düşen gölgesidir Filistin
Çünkü Filistin’de vurulan insandır
Çünkü özüdür evrenin insan
Çünkü vurulursa evren kimliksiz kalır insan
Oysa insana yakışan kimliksizlik bu değildir
Eritmektir tüm ötekilikleri ve farklılıkları bir bedende ve aşk olmaktır

Böyleyken vurulan kapının ardında bir bebenin gözleri kanıyorsa
Katleden nefes ile acıyan vicdan bir bedense
Bunun kederiyle kendini kaybeden dünyanın vicdanı
Küçücük bir yüreğin masumiyetini acıtıyorsa
Kanasın güller
Hatta bütün güller Filistin gülene dek boynu bükük yeşersin
Acımız diner biraz belki o zaman
Bel ki de susarız
Bel ki de susarsak tekrar birbirimizin gözlerine bakmayı hatırlarız
Belki de gözlerimize tutunur da gülümser Filistin



Susuyorum şimdi
çünkü konuşursam ayrıntılara boğulup sihrini kaçıracağımdan korkuyorum
Oysa ben senin için halkları kardeş bir dünyanın türküsünü bağıra bağıra söylemek isterdim
Bil ki susuyorsam hayranı olduğum mütevekkilliğini incitmekten çekinmemdendir
Bil ki sen nazenin yüreğini ölümle terbiye edensin
Bil ki sen gülmedikçe peşinden sürünen gölgen değil insanlığın namusudur

Susuyorum işte
Bir masumiyeti kurban ederek.
Susuyorum işte
Yenine sığmayan kılıç gibi eğreti duyguları
Lal olmuş çığlıkları içime gömüp
Lisanı felç eden bir fotoğrafa bakarak susuyorum
Susuyorum


Cumali Aslan

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR