17 Ocak 2009 Cumartesi

YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA TÜRK EDEBİYATI

YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA TÜRK EDEBİYATI

TANZİMAT EDEBİYATI

19 Yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı ordusu her alanda yenilmeye başladı Her savaştan sonra büyük ölçüde toprak kaybediliyordu Bu durumdan kurtulmanın tek çaresi olarak dönemin sadrazamı Mustafa Reşit Paşa Padişah Abdul Mecid’e batılı anlamda düzenlemeler yapmayı önerdi
Bu düzenlemeler 1839’da Gülhane Parkı’nda yeniden düzenleme, tanzim etme anlamına gelen “Tanzimat Fermanı” adlı resmi belge ile halka ilân edildi
Bu olaydan sonra Osmanlı sınırları sonuna kadar batıya açıldı Türk aydını batıyı tanıma olanağı buldu İlk öğretim zorunlu hale getirildi.Tıp fakültesi ( mekteb-i tibbiye), erkek öğretmen okulu ( Darü’l muallimin ), kız öğretmen okulu ( Darü’l muallimat ), Darü’l Fünun ( üniversite ), Mektebi mülkiye ( siyasal bilgiler okulu ), Mektebi hukuk açıldı
Azınlıklara yeni haklar verildi ,Askerlik, adalet, vergi belirli kurallara bağlandı Padişah kendi yetkilerini kanunla sınırlandırdı.
Devletin her alanında görülen değişim ve gelişmelere paralel olarak edebiyatta da bir değişimin hazırlıkları başladı
Bu dönem edebiyatını da üç kısımda inceleyebiliyoruz

I – HAZIRLIK DÖNEMİ
1839 -1850 yılları arasında Akif Paşa, Sadullah Paşa, Mütersim Asım, Etem Pertev Paşa gibi aydınların batı edeiyatından çevirileriyle batı etkisindeki edebiyatın hazırlık dönemi başlamıştır İlk olarak Yusuf Kânil Paşa Fenelon’dan “Telenaque” adlı eseri Türkçeye çevrildi. Bunu Victor Hugo’dan “Sefiller (Mağdurun Hikayesi), Daniel Defo’dan Robinson Crusse ..gibi çeviriler izledi İlk yarı resmi gazete olan “Ceride-i Havadis” yayın hayatına başladı. 28. Mehmet Çelebi’nin gezi notlarının yer aldığı “Sefaretname”adlı eser yayınlandı, Böylece Tanzimat edebiyatının temelleri atılmış oldu.

2 - 1. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI
1860’da Şinasi^nin çıkardığı ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval” gazetesinin çıkmasıyla başlamıştır, 1880’e kadar sürmüştür.
Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi…gibi aydınların başlattığı toplumsal bir edebiyattır. Öncelikle gerek dil gerekse konu alarak halkın çoğunluğundan uzak olan divan edebiyatı yerine dili daha sade ve toplumsal konuları işleyen bir edebiyat oluşturma hedeflenmiştir.
Hikâye, roman, anı, deneme, tiyatro, söyleşi, makale ve eleştiri gibi yazı türleri bu dönemde edebiyatımıza girmiş ; ilk hikâye “Letaif-i Rivayet” Ahmet Mithat Efendi tarafından, ilk roman “Taaşşuk u Talat ve Fitnat” Şemsettin Sami tarafından ilk tiyatro örneği “Şair Evlenmesi” , ilk makale “Tercumanı Ahval Mukaddimesi” Şinasi tarafından yazılmıştır. Noktalama işaretleri de ilk olarak bu dönemde Şinasi tarafından “Şair Evlenmesi”nde kullanılmıştır.
ÖZELLİKLERİ :
1 – Klasik Türk edebiyatının nazım biçimleri olan gazel, kaside, murabba ve terkib-i bent…gibi nazım
biçimlerinde toplumsal konuları işleyerek yenilikçi bir edebiyatın temellerini atmışlardır.
2 –“Sanat, toplum içindir “ ilkesini benimseyerek vatan, millet, adalet, hürriyet, namus, vicdan ..gibi
toplumsal kavramları edebiyatımızda işlediler.
3 – Sanatçıları yenilikçi, Avrupa özellikle Fransız kültüründen etkilenmiş politik kişilerdir.
4 - Dili kısmen sadeleştirmiş ve divan şiirine konu bakımından yenilik getirmişlerdir.
5 – Klasisizmin ve romantizmin etkisinde kalmışlardır.

3 - II. DÖNEM TANZİMAT EDEBİYATI
Edebiyatta tolumsal konuları işlemenin güçleşmesi sonucunda birinci dönem Tanzimatçılarının başlattığı yeniliği devam ettirmekle birlikte daha çok kişisel konuları işleyen ikinci bir kuşak yetişmiştir 1880 – 1895 yılları arasında edebiyata hakim olan bu kuşağa “2. Tanzimatçılar” adı verilmiştir.
Abdulhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem, Sami Paşazade Sezai, Şemsettin Sami , Nabizade Nazım ..gibi kişilerin oluşturduğu bu edebiyat akımı tanzımatçıların aksine politikadan uzak tamamen edebiyatla uğraşan kişilerdir.
ÖZELLİKLERİ
1 – Batı edebiyatı ndan yeni nazım şekilleri getirerek Divan edebiyatının şekil özelliklerini yıkmışlardır.
2 – “Sanat, sanat içindir “ ilkesinden hareketle sanat yapmayı ön plana alıp kişisel konuları işledikler ölüm ve
metafizik konularına ağırlık vermişlerdir
3 – Sanat yapma amacıyla şiire yeni duyuş ve mecazlar sokarak dili iyice ağırlaştırmışlardır.
4 – Realizm ve natüralizm akımlarının etkisinde kalmışlardır

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR