17 Ocak 2009 Cumartesi

C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ E D E B İ Y A T I

C U M H U R İ Y E T D Ö N E M İ E D E B İ Y A T I
( 1923–1940)

19232’te cumhuriyetin kurulmasıyla başlayıp günümüze kadar gelen edebiyattır. Düşmanı savaş meydanlarında yenerek bağımsızlığına kavuşan Türk ulusu tam bağımsız bir ülke olabilmek için içerde de yeni savaşlara yeni mücadelelere başlamıştır.
Uzun süren savaşlar ve eğitim yetersizliği ülkenin geri, ülke insanının da cahil kalmasına yol açmıştır. Cumhuriyetle birlikte teokratik bir yönetimden demokrasiye geçen ülkemizde bir takım sosyal siyasi ve kültürel değişmenin sancıları başlamıştır
Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda yapılan Latin Alfabesine geçiş, yeni hukuk sistemi, Türk Dil ve Türk Tarih Kurumunun kurulması toplumun aynası kabul edilen edebiyatta da köklü değişimin olmasına yol açmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
1 - Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları
aralıksız olarak sürmüş. ve İstanbul Türkçesi esas alınmaya başlanmıştır.
2- Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.
3 - Aruz ölçüsü bırakılmıştır. Serbest ölçü ve hece ölçüsü kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin
biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.
4 - Edebiyatımız İstanbul aydınlarının tekelinden kurtulmaya başlanmıştır. Anadolu’dan aydın yetişmeye
başlamıştır.
5 - Romanda ve hikâyede halk gerçekleri tamamen yerleşmiştir.
6 -Uluslar arası düzeyde sanatçı yetişmiştir.
7 - Şiir, roman, hikaye ve tiyatro- deneme gibi türlerde önemli gelişmeler olmuştur .
8 - Bu dönemden itibaren farklı edebi topluluklar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Bir yandan halk edebiyatı öte yandan Batı Edebiyatı olmak üzere iki koldan beslenen bu edebiyat iki döneme ayrılır.
1 - 1923’ten 1940 ‘a kadar olan dönem ( İlk Dönem )
2 – 1940 ‘tan günümüze kadar olan dönem (Son Dönem)
İ L K D Ö N E M E D E B İ Y T I
Bu dönem edebiyatına Milli Mücadele Döneminin kahramanlık ruhu , Atatürk İlke ve İnkılapları damgasını vurmuştur.
Ayrıca birçok şair ve yazarın Milli Edebiyat Döneminde sanata başlayıp , Milli Mücadeleyi de yaşayarak bu dönemde edebiyat sanatına devam etmesi bu dönem edebiyatında Milli Edebiyat Akımının da derin izlerinin olmasını sağlamıştır
Milli Edebiyatla başlayan Anadolu’ya yönelme bu dönemde hız kazanmış, misaki milliye sınırları içerisinde Türkiye milliyetçiliği, batılı anlamda çağdaşlaşma kalkınma Atatürk ve cumhuriyete bağlılık sık işlenen konular arasında yer almıştır.
İLK DÖNEM EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
1 , Bütün şair ve yazarlar eserlerinde açık sade halk Türkçesine yer vermiştir.
2 - Eserlerde, Anadolu, Anadolu coğrafyası, Anadolu’nun sorunları , halk , millet, geri kalmışlık, . . Atatürkçülük ve gelişip çağdaşlaşma konularına ağırlık verilmiştir.
3 - Şiirde Halk Edebiyatının konu ve şekil özelliklerine uyulmuştur.
4 - Şiir, roman, tiyatro ve hikaye türlerine ağırlık verilmiştir

İLK DÖNEM EDEBİYATINDA ŞİİR
Milli Mücadele Nesli ile Cumhuriyet döneminde edebiyata başlayan sanatçılar aynı dönemde eser vermeye başlamıştırlar .Kurtuluş savaşının gündeme getirdiği Anadolu gerçeği bu dönem şairlerinin yüzünü Anadolu’ya çevirmesini sağlamış, şairler Anadolu gerçeğine eğilerek halkın ihmal edilişini geri kalmışlığı çağdaşlaşmayı ve milli değerleri işlemişlerdir.
Bu yolda ilk adımı Faruk Nafiz Çamlıbel : “ Han Duvarları “ adlı şiiri ile atmış, ardından aynı gerçeği işleyen “Sanat” Şiirini yazmıştır
Anadolu’ya yönelme bütün şairlerin ortak ülküsü olmakla birlikte, her şair kendi zevki, sanat anlayışı ve dünya görüşüne göre bu konuya yaklaşmış; bu da bazı edebî toplulukların ortaya çıkmasını sağlamıştır



BU DÖNEMDE ORTAYA ÇIKAN TOPLULUKLAR:
1 - Beş Hececiler :
1 - Hecenin beş şairi adıyla da anılan bu sanatçılar milli edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde
hece veznini kullanmışlardır.
2 - Şiirde sade ve özentisiz olmayı ve süsten uzak olmayı tercih etmişlerdir.
3 - Beş hececiler şiire birinci dünya savaşı ve milli mücadele döneminde başlamışlardı
4 - Şiirde memleket sevgisi, yurdun güzellikleri, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir.
5 - Hece vezni ile serbest müstezat yazmayı da denediler.
6 - Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmadılar yeni yeni biçimler aradılar.
7 - Nesir cümlesini şiire aktardılar ve düzyazıdaki söz dizimini şiirlerde de görülmesi beş hececiler de
çok rastlanan bir özelliktir.
Temsilcileri: Faruk Nafiz Çamlıbel, Y. Ziya Ortaç, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhun,
Enis Behiç Koryürek.
II - Memleketçilik: Beş hececilerin devamı niteliğinde ola bir topluluktur.
Amacı : 1 - Eserlerde Anadolu, Anadolu insanının sorunları ve Anadolu coğrafyasını işlemek.
2 - Atatürk ilke ve inkılaplarının yerleşmesini sağlamak.
3 - Ulusal değerlere sahip çıkmak
Temsilcileri: F. Nafiz Çamlıbel, A . Kutsi Tecer, Kemalettin Kamu, ve Ö. Bedrettin Uşaklı
III - -Mistik Akım : Batıda “ Bergson Felsefesi” olarak bilinen Anadolu’da ilk olarak Ahmet
Yesevi, Mevlânâ ve Yunus Emre’nin başlattığı, dinsel kaynaklı, maneviyatçı bir akındır.
Amacı : 1 - Sezgicilikten hareketle insan ruhuna eğilerek ruhu irade yoluyla terbiye etmek.
2 - Ahlâkı yücelterek ideal insan yetiştirmek
3 - Toplumda sevgi , hoşgörü yardımlaşma ve birliği güçlendirmek.
Temsilcileri :Necip Fazıl Kısakürek, A. Hamdi Tanpınar ve Şinasi Hisarlı.
IV - Yedi Meşaleciler : Yazılarını “Meşale” adlı dergide yayımlayan ve şiirlerini aynı
adı taşıyan kitapta toplamış olan yedi kişilik topluluktur. Cumhuriyet döneminin ilk
resmi topluluğudur.
Amacı : 1 - Şiirde canlılık, samimiyet ve sürekli yeniliği esas almışlardır.
2 - Sanatı ön plana alarak şiirde hayal ve söz sanatına çok yer vermek.
3 - Anadolu’yu yurtseverlik anlayışıyla anlatmayı düşünmüşlerdir; ancak pek başarılı
olamamışlardır.
Temsilcileri : Muammer Lütfi Kazancı, Sabri, Esat Siyavuşgil, Yaşar, Nabi Nayır, Vasfi Mahir
Kocatürk, Cevdet Kudret, Ziya Osman Saba ve Kenan Hulisi Koray’dır
İLK DÖNEM EDEBİYATINDA HİKÂYE ROMAN VE TİYATRO
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip, Reşat Nuri, Refik Halit Karay ....gibi yazarlar, ikinci meşrutiyet döneminde adını duyurmuş, bu dönemde olgunluk çağlarını yaşamışlardır.
Bu dönem eserlerinde gerçekçi bir anlatım ve gözlem dikkati çeker. Duygusallıktan, yapaylıktan, ve süsten uzaklaşılmış gerçekçi toplumcu bir yol izlenmiştir.
Geri kalmışlık, batılılaşma, batıl inançlar, batılılaşmayı yanlış anlama, taklitçilik eğitim yetersizliği ve cumhuriyetle gelen yeniliklere yer verilmiştir.
Bu konular işlenirken bir yandan toplumun içinde bulunduğu duruma ayna tutulmuş, bir yandan da aksaklıklar, yanlışlıklar irdelenerek toplumun iyiye, güzele, doğruya yönlendirilip kalkınması amaçlanmıştır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu “ Kiralık Konak “ta bozulan toplumda idealistlerin yenik düşen ruh halini ve üç kuşak ( eski- cumhuriyetçi- batı taklitçisi ) arasındaki çatışmaları işler. “Yaban”da halkla aydın arasındaki kopukluk ve tezatları, “ Ankara”da ise cumhuriyet rejiminin arayışlarını anlatır.
Halide Edip Türk toplumunda kadın ve aile sorunlarına ağırlık vererek; “ Vurun Kahpeye “ adlı eserinde batıl anlayışın kadına bakışını, “Sinekli Bakkal”da toplumdaki insanî değerleri gözler önüne serer.
Reşat Nuri, Anadolu’yu, Anadolu insanının tutkularını, özlem ve ideallerini işlerken; Peyami Safa, ahlâki değerlere önem vermeyen, dejenere olmuş insanların ruh halini anlatır.
Refik Halit Karay: “ Memleket Hikayeleri” nde Anadolu’nun geri kalmışlığını, psikolojik durumunu, “ Gurbet Hikayeleri”nde vatan toprağının önemini ve ona bağlılığı vurgular.
Bu dönemde tiyatro da önemli bir atılım yapmış; önce uyarlamalar, sonra yerli eserler yayım alanına girmiştir.
Bu eserlerde işlenen başlıca konular : örf ve adetler, halkın bâtıl inançları, Türk Tarihi İstiklal Savaşı,cumhuriyetin temel ilkeleri doğu- batı çatışması. Ve toplumda baş gösteren yolsuzluklardır.
Faruk Nafiz’ın “Akın” Necip Fazıl’ın “Reis Bey “ , “Tohum”, “Bir Adam Yaratmak” Necati Cumalı’nın “Nalınlar” ve Turan Oflazoğlu’nun “IV. Murat “ adlı eserleri bu dönemin en ünlü yapıtlarıdır.

Hiç yorum yok:

reklam izle kazan

SPONSOR REKLAMLAR