Filistin'den mektup

Filistin'den mektup
Filistinli Selahaddin
09 Ocak 2009 yazı boyutu yazı boyutu arttır yazı boyutu azalt
Gazze’den Türkiye Halkına Bin Selam.

Bismillahirahmanirahim.

Hucurat Suresi’nin 10. ayeti kerimesinde (Şüphesiz müminler kardeştirler) diye buyuran rabbimize hamdolsun ki İslam âleminde kanımıza sahip çıkan Müslümanlar hala vardır. Bizlere Allahın ipine sımsıkı sarılmayı öğreten tek liderimiz Hz. Muhammed(s.a.v’e salat ve selam olsun ki Fethini müjdelediği İstanbul’da ve Türkiye’nin dört bir yanında bizleri mutlu; düşmanımızı kahreden mitingler, eylemler ve destek gösterileri yapılmıştır.

Aziz Müslüman Türkiye Halkı!

Düşmanımıza şunu iletmiş oldunuz: İslam âleminde yabancı bir cisimsin, burada yerin yoktur ve muhakkak bu topraklardan er ya da geç defolacaksın.

Halimizin her türlüsüne Allah’a hamdolsun. Yaramız büyük ama davamız daha büyüktür. Acılarımız çok ama Allah yoluna her şeyimiz feda olsun.

Mücadelemiz Hak batıl mücadelesidir!

Yolumuzun uzunluğu ve uçurumların derinliği ne olursa olsun, yürüyüşümüzü yarı yolda kesemeyiz. Allah (c.c.) bizden malımızı ve canımızı cennet karşılığında satın almıştır. Bizde inşallah karlı bir ticaretteyiz.

Sizden her şeyden önce salih dualar istemekteyiz. Allah Âzze ve Celle’den bizlere sebat ve sabır dileyin. Riyakârlık ve nifaktan korunmamızı isteyin. El-Muîzz’den bize ve tüm İslam âlemine izzet nasip etmesi için dua edin.

Ey Abdülhamit’in torunları!

Ecdadınızı ve Halifelerimizi unutmamız mümkün değildir. Hep birlikte yüzyıllardır İslam sancağı altında yaşadık. Beraberce cihat ettik ve beraberce zaferler elde ettik. Topraklarımızı kanla ve canla koruduk. Ve bilin ki barış ve huzur dolu yüzyılların hatırası, acı dolu birkaç yılla silinemez. Bilakis şimdi gözlerimiz o Hilafetin adaletini daha çok arıyor. Yokluğunu en çok bizler -Filistin halkı- hissediyoruz. Çünkü Hilafetin kaldırıldığı günden beri biz kaybolduk. Yetim ve sahipsiz kaldık. Ve bilin ki Filistin halkı olarak hiçbir zaman o Hilafete ihanet etmedik.

Hilafete ihanet edenler, bize hala ihanet etmektedirler. Muhammet Ali’nin ihaneti bizlere hala aynı topraklardan yapılmaktadır. Şerif Hüseyin’in ayaklanması vatanımızı işgalcilere teslim etmiştir. Bizler tarihi iyi okuduk, daha doğrusu dopdolu yaşadık ve hala yaşamaktayız.

Ya sizler!
Bu tarihi iyi bilir misiniz?
Yoksa Siyonistlerin yalanların mı tekrarlıyorsunuz?

Sakin ha! Araplar bizi arkadan vurdular demeyin! Kalleşleri iyi bilin. Çünkü bizler hala aynı kalleşlerden arda arkası kesilmeyen ihanetlere maruz kalıyoruz. Siz de gördünüz bizlere kapılarını kapatanı. Ölmemizi düşmandan daha çok isteyenleri. İşte bu hainleri iyi bilin. Bunların soyu Arap ve ismen dini İslam olabilir ama inanın düşmanlardan daha gaddardırlar.

Ey din kardeşlerim!

Zafer o kadar yakın ki, Allah’a çok şükür ışıklarını görmeye başladık.

Allahu Tâala Müslümanlara zafer vâdetmiştir ve vadi şüphesiz gerçekleşecektir. Buna inandık ve imanımızın gereği gücümüzün yettiği kadar Allah’ın düşmanları ile çarpışacağız.

Ya zafer ya da şahadet, Allah’ın izniyle başka gayemiz yoktur. Sizde boş durmayın Allah’a koşun, ona yakın olun, dualarınızı iyi amellerle tamamlayın. İşiniz ne olursa olsun ve yeriniz nerede olursa olsun, Allah’ın kabul edeceği şekilde yaşayın.

Ve olur da rabbimiz bize zaferi değil Şahadeti nasip ederse, Mescid-i Aksa’yı size emanet ediyoruz.

Allahu Tâala emanete sahip çıkanlardan eylesin. Allah’a emanet olun.

Kardeşiniz Gazze’li Selahaddin